Şerafettin Özdemir

Şerafettin Özdemir

Mail: kursadalperen@live.nl

MACRON'UN ZİHİNSEL PROBLEMİ!.. 

     Maalesef, kos koca Batı kıtası, bu tiplerin sarhoşluğu, gevezeliği, çılgınlığı sebebiyle, zor günler, çirkin, nefret edilir zaman dilimleri yaşamaktadır. 

      Macron; ne ilk olacaktır, nede son bulacaktır. Bunların devamı gelecek, geldiği gibi de, camii duvarına işeyeceklerdir. Çünkü, Bundan önceki, beden noksanlı Sarkozy'de, Libya Müslümanlarının trilyonlarını çarparak, alıp kaçırmış, arızalı bedenini tamir ettirme yolunda kullanmıştır. 

     Şimdilerde, zihinsel sorunlu Macron, bir o yana, bir bu yana yalpa yaparak batı kıtasını sarsmaya, perişan etmeye, insanlar arasında din, milliyet, mezhep ayrımı yaparak yalpalamaya devam etmektedir. 

     Macron; bana kalırsa, yalpa yapmasından anlaşıldığına göre, ne Hristiyanlığı bilmekte, ne Yahudiliği. nede en çokda üzerinde durmuş olduğu İslamiyeti!.. 

      Şimdi kalkıp desek ki, İncil'in şu bablarını, şu bölümlerini el ense edelim, kısaltmaya, orasını burasını kırparak bir kuşa benzetelim desek, bu teklifi sunanlara gülerler, kınarlar, ve bu adam zihni sorunu olduğu için tedaviye alınmalı diye bir yola giderler. 

      Hey Macron!.. Filozof değilsin, alim hiç değilsin, bu mevzularda kariyer sahibi de hiç değilsin, o halde niçin çırpınıyorsun, niçin ortamı velveleye veriyorsun?

      Bir bakıyorsunuz, Yunan'la haşir-neşir, bir bakıyorsun Ermenistan goygoyculuğuna soyunmuş, daha olmadı Libya'nın anarşist adamı (!) Hafter'in yanında görünüp oradaki masum, inançlı,bir bütün halinde yaşamak isteyen Libya'lı Müslümanları katlettirmektedir. 

       Batı kıtasında, nici nice liderler, devlet adamları vardır ki, böylesi bir adamı kabullenmeleri mümkün olmayacaktır. Alman Başbakanı Merkel vesair liderler!.. 

      Macron ne yapmak istiyor?

     On beş asırlık İslam tarihinde, hiç bir Müslüman alim, düşünür, bilgin ve aydın; Kur'an üzerinde her hangi bir reform, her hangi bir deşiğimi düşünmemiş ama, her nasılsa, Macron cenahları, belki de çok bilgin ki (!) Kur'an ayetleri üzerinde değişimi, değiştirmeyi yeğlemektedir. 

     Halbu ki, Macron, Hristiyanlığın meşhur dört kitabı Maarkos, Luka, Yuhanna ve Matta üzerinde bir değişim sunmuş olsaydı, belki de Vatikan kendisini tu-kaka edecek, aforoza uğrayacak, siyasi, liderlik kimliği bile elinden alınmış olacaktı.

       Hal böyle iken, insanlar arasında siyah ırk, sarı ırk, Türk ırkı, Arap ırkı vesaire ayrımı diye  gündemde tutması, siyahi insanların üzerine en ağır öldürücü tedbirler alması nasıl izah edilebilir?  Veya Yeşil Gömleklilerin sokağa taşmasının anlamı ne olabilir ki? 

     Macron beyin en acil zamanda, tez vakitte bir uzman doktora gitmesi, baştan aşağı muayene olması ve teşhis sonucunu öğrenmesi gerekir. Acaba nasıl bir hastalık? Ne gibi bir zihinsel sorunla karşı karşıyadır!.. 

      Diğer taraftan, Macron gibi zihinsel sorunları olan Fransızlar, sürekli ve daima Türkiye ile yatıp kalkmışlar,  ülkemizin gözde bölgesi Akdeniz toprakları için yanıp tutuşmuşlaardır.  Yoksa, ne işleri olabilirdi ki Mersin'de, Adana'da, Osmaniye'de, Maraş'ta, Antep'te ve Urfa'da?.. 

     İmparatorluğun yükselme döneminde, Fransız'a verilen himmetler, acıma, merhamet yardımları, sonunda nasıl kapitülasyonlara dönüştürüldü ise, Macron; bu günde yine aynısını istemektedir. Halbu ki, hele bir kere, meslekdaşı Sarkozy, Libya fıkarasının çalıp çarpmış olduğu paraları ödesinde, Libya'lı mağdur edilmesin!..

     Sonuç yerine;

     Macron yüzünden Fransa zor zamanlar geçirmekte, halkın mağduriyeti, lider arayışları her hallerinden belli olmaktadır. Napolyon, Hitler, Mussolini ve benzeri dünya liderleri bu tür bir sarhoşluğu, çocuksu halleri görmüş olsalardı, sanırım, Macron'u, lanetleyecekler, huzurlarından kovacaklardı. 

     Devlet yöneticileri akıllı, basiretli, ağır başlı olmalıdır. Donkişotluk yapmamalıdır. Yıldızları, Ay'ı ve Güneşi de fethederim (!) zannıyla hareket etmemelidir. Yazıktır, günahtır!.. 

      Ayrıca, İslam'la, Ezan'la, Hz. Muhammed'le, minare ile bir sorunu olmamalıdır. Miinarelerin alemleri çok çok yüksektedir. Sonra alemi alınırda kalan sivri tarafı ile, Müslümanlar, Macron'u perişan ederler. 

     Bir kaç gün önce, Türkiye'de, Ermeni asıllı aydın, okumuş entelektüel bir milletvekili vefat edince, tüm Türkiye üzülmüş, Reis'
ten tutunda tüm devlet erkanı cenazesine iştirak etmiştir. Hem de güzel olmuştur. Ailesinin ve bağlılarının başı sağ olsun!.. 

     Ama, Fransa gibi tarihi, kadim bir ülkede böylesi güzel, gıbta edilecek, alkışlanacak manzaraları göremiyoruz. Neden ve niçin? Çünkü, balık baştan kokmuş durumdadır. Baş kokarsa, kuyruk kısmın kokmaması mümkün değildir. 

     son söz olarak diyorum ki, Macron bey, kendine gelmeli, kendine bir çeki düzen vermeli, düşünmeli hemde iyi düşünmelidir. Aksi halde, mütehassis bir psikoloğa veya psikiyatris'e giderek zihinsel proplemini tedavi ettirmelidir.. Selam ve dua ile..

     Şerafettin Özdemir

Facebook Yorum

Yorum Yazın