Şerafettin Özdemir

Şerafettin Özdemir

Mail: kursadalperen@live.nl

OKUYANLAR ÇALMAZ

" OKUYANLAR ÇALMAZ, HIRSIZLARDA OKUMAZLAR!"
     Başlıktaki sözü, muhterem Müftü efendi Adnan Zeki Bıyık'tan aldım. Adnan Zeki Bıyık hoca efendi, bir gönül adamı, bir sevgi menbaıdır. 

      Türk Musikisine katkısı, güzel sesiyle toplumu, sevenlerini, takipçilerini dinlendirmesi muhteşemdir. Hem öylesine bir Müftüdür ki, çok çok okuyan, her an, her gün kendisini geliştiren, her gün yeni bir Müftü, insanlara hizmet etmeye çalışan bir İslam aydınıdır.. 

     Hoca efendi ile, aynı " Dini Haberler" sitesinde yazmaktayım. İlahi, naat, Türk Musikisi ve marşlarla bizleri heyecanlandırmakta, , ruhumuzu okşamaktadır. Ancak, hoca efendinin bu kadar diploma sahibi olmasına rağmen, Başkanlıkta iyi bir yere geleceğini tahmin etmiyorum. 

     Bu girişten sonra, asıl mevzuya gelmek  istiyorum: Okumayan bir milletiz. Okumayı  sevmediğimiz için veya okuduğumuz şeylerin mahiyetini araştırmadığımız için,  İslamî ve Kur'anî alanlarda perişanız , bedbiniz ve dökülmekteyiz.

     Millet olarak perişanlığımız şöylece kolaçan edilecek olursa, müşahade etmiş oluruz ki,  ülke ve millet ortamını kasıp kavuran din dışı oluşumlar, varlıklar, Fetö ve benzeri sufizm hareketleri hemen dikkat çekecektir.

     Batı insanları ile, İslam ülkesi insanlarını kıyaslayacak olursak, İslam alemi ve milletimiz sınıfta kalacaktır!.. Batı insanları okuyan, araştıran, vakitlerini, zamanlarını boşa tüketmeyen, harcamayan insanlardır. 

       Yaşlı karı-koca bile, trende seyahat ederken, uçak yolculuğu yapar iken, mutlaka ellerinde bir kitapla, bir dergi ile, günlük gazete ile iştigal etmektedir.. Batı insanları, proğramlı insanlar olup, çantalarında tapletleri, kitapları mutlaka bulunmaktadır. 

     Ya bizde ne olmakta, neler yapmaktayız?.. Tüm kahvelerin önleri, içleri dop doludur!.. Kumar kağıtlarının envaı çeşidi alınıp verilmekte, saatlerce, günlerce ve haftalarca ömürler böylece kirli, duman kokulu yerlerde heba olmaktadır.

      Batı memleketlerinde, her kasabada, her köyde ve şehirlerde insanları, öğrencileri, okuma hevesllilerini tatmin edecek kadar kütüphaneler ( Biblotekler) bulunmaktadır. 

     Oysa, bizim ülkemizde kütüphaneler olsa bile, okuyan, araştıran, soran ve soruşturan çok çok az bulunmaktadır. Ülkemiz sokaklarında bir anket yapacak olsak, tepe tepe yazarları, ilim ve düşünce adamlarını soracak olsak, kaç kişi sorulanlara muntazam şekilde cevap verecektir.

      Muhammed İkbal, dünyaca meşhur bir şairdir!.. Bizim Akif'le bir kıyaslamaya gidecek olursak, aralarındaki fark nedir, ne olacaktır? Ne olmalıdır? Kimse bu soruya cevap veremeyecektir!.. 

      Yine aynı ülkenin alimlerinden merhum Mevdudi'nin hizmetlerini, fikirlerini, kitaplarını kaç kişimiz bilmektedir?.. Alın sizlere, bilge insan Aliye İzzetbegoviç merhumu!.. Kimdir, nedir? Kur'anî alanlarda fikir ve düşünceleri nedir bunu bilecek kaç kişimiz olacaktır? 

     Alın sizlere İbni Haldun'u, bunun mukaddime namıyla meşhur eserini kaç insanımız okumuş, anlamış ve fikir sahibi olmuştur? Şu hatıramı hiç bir zaman unutmayacağım:

     Ankara-Keçiören'de ezan saatini beklemek için bir parka oturdum. Yanı başımdaki oturak da, terkedilmiş, beş-altı tane kitaba rast geldim. Adamcağız, öğrenci midir, çalışan mıdır, emekli midir? anlayamadım. Ben namaza gittim ve tekrar geldim. Aynı kitaplar, oturak da beklemekte, biraz daha bekledim ki, ne gelen var , nede giden!.. Hasılı, kitapları orada kir-pis olmasın diye aldım ve hala sahibini beklemekteyim.. 

     Onun içindir ki, okumayan, okumayı sevmeyen bir milletiz!.. Tarikatlısı da sevmez, tarikatsızı da hoşlanmaz okumadan!.. Yazı başlığında da belirtildiği gibi, kütüphanelerin kapıları acık  bırakılsa bile, "Okuyanlar çalmaz, hırsızlarda okumazlar" sözü burada önem kazanmış olmaktadır. 

     Camilerin küçücük kütüphanelerinde kitaplar görmekteyim. Keşke, bir vatandaşımız kapağını açmış olsaydı, oraya hibe edilen kitapların tozunu, toprağını silmiş olsaydı? 

     Yine camilerin kütüphanelerinde, pencerelerinde, raflarında istif edilen Kur'an'ı Kerim'ler, bir kısım insanlarımız tarafından alınmakta, başlar sallanarak Yasinler okunmakta ve sonuçta da, tekraren üflenerek, öpüp başlara konularak yerine yerleştirilmektedir. 

     Onun içindir ki, okuyan, okumayı sevmeyen bir milletiz!.. Ne Osmanlı döneminin ilim, bilim adamlarını tanıyoruz, nede Cumhuriyet devrine imza atanlarını!.. 

     Fatih Mehmed; üç-beş tane yabancı lisana vakıf idi!.. Bilimci, icad cı bir padişahdı. Ama, sorum şu olacaktır: İstanbul'u; Fatih Mehmed mi fethetti, şeyhler, dervişler ve tarikat erbabı mı fethetti? denilecek olsa, toplum; tarikat erleri, erenler fethetti!.. diyeceklerdir. 

      Atamız, Osman Gaziyi bile tarih sahnesine çıkartan Şeyh Edebali'dir!.. Çünkü, daha ilk gece, sabaha kadar uyumayıp, yatmayıp, dinlenmeyip duvardaki asılı Kur'an'a baktığı içindir!.. Osman Gazi, Şeyhin, duasını, himmetini almış olduğu içindir!.. 

      Netice olarak;

     Okumuyoruz!.. Okumayı sevmeyen bir milletiz!.. Çünkü, alışmışız Battal Gazi hikayelerini, Eba Müslim abartılarını, Kan Kalesi, Kesik Baş uydurmalarını dinlemeye veya günümüzde bile dolu dolu okumuş olduğumuz, Mevlid mitolojilerini aşk ile dinlemeye..

      Halbu ki, camii cemaatlerinden sormuş olsak, okunan, kıraat edilen, terennümlü, tegannili  mevlidden ne anladınız desek, " Be kardeşim! Hocanın da sesi güzeldi!" diyeceklerdir.  

     Zaten, 1408 yılından bu yana mevlid okuduk, okuttuk!.. Ne almamış olduk ki, bundan sonraki gelecek zamanlarda anlaşılmış olsun!.. Dolayısıyla;

      Kendimize gelmeliyiz!.. İslam tarihine imza atmış, entelektüelleri tanımalıyız. Ebu Hanife'leri, Matüridi'leri, İbn-i Sina'ları, Farabi'leri, Kindi'leri tanımalı ve okumalıyız. Seyyid Kutub'ları, Hasan el Benna'ları, Abdül Kadir Udeh'i de bilme ve okumalıyız!.. 

     Yine ülkemizde, son döneme imza atmış, A. Aziz Bayındır, M. Okuyan, M. İslamoğlu, Y. N. Öztürk. B. Bayraklı, M. Görmez. A. Bardakoğlu ve daha isimlerini zikretmediğim ilim adamlarının eserlerini okumalıyız.. H. Karaman'ı, T. Altıkulaç hocayı okumalıyız!.. Okumalıyız ki, bunlar ne çekmişler, neler yapmışlardır? Rabbim!.. Okumak nasip eylesin! Selam ve dua ile..

     Şerafettin Özdemir

Facebook Yorum

Yorum Yazın