Şerafettin Özdemir

Şerafettin Özdemir

Mail: kursadalperen@live.nl

RAMAZAN, İKİ DÜNYA MUTLULU

RAMAZAN; İKİ DÜNYA MUTLULUĞUMUZUN  KAYNAĞI KUR'AN'IN İNDİĞİ AYDIR!.. 


     Mübarek Ramazan ayının gelmesiyle birlikte, evlerimizde, çarşıda, pazarda, camilerimizde ayrı bir heyecan, çok cok farklı ve değişik bir  ortam meydana gelmiştir. 

     Çünkü, bu ayda, başlıktanda anlaşılacağı üzere, mutluluğumuzun, sevincimizin, bahtiyarlığımızın ana kaynağı aziz Kur'an inmeye başlamıştır. 

     Ramazan ayı denilince hemen aklımıza oruç ibadeti geliyor. Tutmuş olduğumuz oruçlarımızla, vermiş olduğumuzu zekat ve fıtralarımızla ruhumuzu yüeltiyoruz, kulluk şuurumuzu tazeliyoruz, öfkemizi, hırsımızı, arzularımızı bencilliklerimizi sorgulama bilincine erişiyoruz.

     Ruhî bir eğitimden geçerek, kendimizle, ailemizle, çoluk-çocuğumuzla ve tüm insanlarla barışık hale geliyoruz. Tabii ki, Ramazan ayı, biize başkaları ile de, toplum ile de barışık, barış içersinde olmanın yolunu açıyor, zaten beşeriyetin istediği de bu değil midir? 

     Mübarek Ramazan ayının gelmesiyle, ümmete teşrifi ile Müslümanlar olarak bir başka heyecana kapılıyor, bir başka oluyoruz. Yemiş olduğumuz taamlardan, ihtiyaç sahiplerinin de  tatması ile bizlerde memnun ve mesrur oluyoruz. 

      Giymiş olduğumuz elbiseleri, başkalarına da, bulamayanlara da giydirir isek, bizlerde bundan mutlu oluyor, ve diyoruz ki, " Yar Rabbi ! Verdin ki verdim" teşekküründe bulunuyoruz. 

     Ramazan günlerinde ve gecelerinde, açlığın ne olduğunu anlamak, bizzat yaşamak için bizlerde aç kalıyoruz. Yoksa, fakirlerin, miskinlerin, yokluk içerisinde boca olanlarını durumunu nereden ve nasıl anlamış olacağız? 

      Bazanda, kenar mahallelere sarkıyoruz. Orada görmüş olduğumuz çıplakları, yokluk içerisinde ömür tüketen garibanları gördükçe, bizim yemiş olduğumuz bal, kaymak, müthiş sofralar bir nevi gırtlağımıza tıkanıyor, çeşitli nimetleri yemekten imtina ediyoruz!.. 

      Varoşlarda, kenar mahallelerde ağlayan çocukların ağlamasını sona erdikdikçe, annelerin " tüp bitti, çay ocakta kaldı" demelerini bitirmeye çalıştıkça memnun ve mesrur oluyoruz. 

     Rasulullah (sav); " Ramazan ay'ı girince cennetin kapıları açılır, cehennemin kapıları kapanır ve şeytanlar zincire vurulur." buyuran aziz peygamberin bu müthiş, hem dünyaya, hem ahirete hitap eden sözü karşısında irkilip, kendimize geliyoruz. 

     Ümmeti, cehenneme götürecek, tüm kapılar kapanmış, şeytan zincire vurulmuş, bütün çirkef kapıları kapanmış, sokaklarda kir, pis izine rast gelinmiyor, bar, kahve, disko denilen ifrit yuvaları mahvı perişan olmuştur. 

      Ellerde, ceplerde yığın yığın bekletilen, içilen cigaralar, ölüm tuzakları, kanser artıkları bir kenara atılmış, evlerde çoluk-çocuk refah bir hava içerisinde yaşamaktadır. 

       Camilerimizideki heyecana doyum olmamaktadır.. Ellerde Kur'an, dillerde tesbihat, name name hoca efendierden yükselen muazzam , yankılı sesler, bizleri alıp, lahuti alemlere taşımaktadır. 

     Bu yıl, camilerimizde teravih şenliği, maneviyatı bulunmasa da, o ruhsal alemi evlerimize taşımış olduk. Evlerimizde, tekbirler, tahmidler,, tevhidler boy boy yükselmekte, her ağızdan farklı şekilde " Bismillah" çıkmaktadır..

      Ramazan aylarında, hatta içimizde yaşayan lakaydi, gayri müslim, oruç tutmayan insanlar bile, oruç tutanlara hürmetlerinden, saygılarından dolayı açıktan bir şey yemeyip, içmemektedirler. İşte, tüm bunlar Ramazan ayının özelliğinden ve güzelliğindendir. 

     Her yerde Ramazan ve Oruç ikliminin yaşandığını, izlerini, eserlerini müşahade etmekteyiz. Hatta, iş yerindeki insanımız bile, boş zamanlarında elinde Kur'an, dilinde zikrullah, kendisini manevi bir havaya, atmosfere kaptırmış mü'minler görmekteyiz. 

     Netice olarak;

     Müslümanlar olarak, on bir ayın sultanı Ramazan günlerini işte böyle değerlendir iken, elimizde Kur'an tercümeleri, tefsirleri, anlam içeren ifadeler bizleri alıp alıp manevi atmosfere sokmaktadır. 

      Evlerde, hakeza durum aynıdır.  Hanım, çocuk, çoluk baş başa vermişiz, elimizde hesap kriterleri ile ha bre zekat ölçüyor, fıtrayı kimlere gönderelim diye hesap kitap içerisinde yaşıyoruz. 

     Yakın akraba, uzak akraba , komşulur arasında bir tefrike gidiyoruz. En yakınlarımızdan başlayarak, yokluk içerisinde bulunan insanları maddi refahımızdan memnun ediyoruz. 

     Çünkü, Kur'an; bunu emrettiği için böyle davranıyor, böyle yaşıyor, tüm Müslümanların böyle yaşamasını arzu ediyoruz. Çünkü, Ramazan ayında kriterimiz " Oruç kalkandır" düsturunuu hayatımıza hakim kılarak, tüm insanlığın bu nimetden müstefid olmasını arzu ediyoruz. Çünkü,

     Tüm insanlık, oruç iklimine, Ramazan rahat ve rehavetiine muhtaçtır. Keşke, tüm insanlık, bu manevi hazzın kıymetini bilmiş olsaydı, eminim ki, sokaklarda, kir, pis olmayacak, sarhoşlar, sarhoşluk meydanları terk edecekti. 

      Herkesin elinde Kur'an, dilinde onun nameleri ile gönüller okşanmış, ruhlar tatmin edilmiş olacaktı. Rabbimiz, bu anları göstersin, yaşatsın İnşallah!.. Selam ve dua ile...

     Şerafettin Özdemir

Facebook Yorum

Yorum Yazın