Şerafettin Özdemir

Şerafettin Özdemir

Mail: kursadalperen@live.nl

Ramazan Ruhu Doyurur

RAMAZAN; BEDENİN AÇ, RUHUN DOYURULMASI AYIDIR!.. 


     Alemi İslâm olarak, 2020 Ramazan ayında bir kısım hayatî sorunlarla karşı karşıyayız.. Tüm insanlık " coronavirüs" sebebiyle, sokağa çıkamamakta, rahat adım atamamakta, evinde bile, ailesiyle, çoluk çocuğu ile bile huzurlu bir Ramazan ortamı yaşamamaktadır.

     Çünkü, her an, her dem, her gün basın yayından takip ediyoruz ki, dünya milletleri, bu konuda binlerini vermiş, vermeye de halen devam etmektedir. Örneğin, ABD, gibi ilimde, bilimde, teknikte, teknolojide ileri gitmiş bir ülkede bile, ölenleri binleri, on binleri, yirmi binleri geçmiş durumdadır. 

     Beytullah öksüz ve mahzundur!.. 

     Her yıl Ramazan ayı geldiği zaman, binlerce Müslüman Umre seferine çıkıyor, Kâbe'yi tavaf ederek, " Lebbeyk" naraları ile, Mekke sokaklarını inim inim inletirlerdi. Oysa şimdilerde, Mekke sokaklarında ins, cin görünmemektedir. 

     Tüm bunlara rağmen, müminler; böylesi kaos günlerini rahmete çevirmesini bilmelidir. Her sıkıntının peşinden bir huzur, bir rahmet, bir manevi hava estirmeli, elde Kur'an, dilde ezanlarla evleri mescidlere  dönüştürmesini  bilmeliyiz. 

     Kur'anî ifadeyle, madem ki, Oruç; ruhun terbiyesidir. O halde Oruçlu mü'min Rabbi ile  münasebette bulunarak, böylesi manevi bir havayı, atmosferi doya doya teneffüs etmelidir. 

     " ( O sayılı günler) Ramazan ayıdır ki, insanlığa rehber olan, bu rehberliğin apaçık belgelerini taşıyan ve hakkı bâtıldan ayıran Kur'an işte bu ayda indirilmiştir.  Sizden biri bu aya ulaştığında oruç tutsun; hasta ya da yolcu olan kimse de başka günlerde kaza etsin! Allah sizin için kolaylık ister, sizi zora koşmak istemez; oruç günlerinin saygısını tamamlamanızı , sizi doğru yola ulaştırdığı için O'nu tekbir etmenizi ister; umulur ki şükredersiniz." ( Bakara sûresi, âyet 185 )

     Yani, Oruç; Kur'an'ı Kerimin doğum kutlamasıdır. İşte içerisinde Kur'an o gece nâzil olduğu için " bin aydan daha hayırlı" olan kadir/kader/ ölçü gecesini barındıran Ramazan ayını değerli kılan da buydu. 

     Bu silsileyi izlersek: Ramazan'a hürmet, saygı gösterirsek bu durum Kur'an'a hürmettir. Kur'an'a hürmet Allah'a hürmettir. Ramazan'ın ölçüsü ise onu oruçlu geçirmektir. Çünkü o insanlığa rehber olan ve hakkı batıldan ayıran vahyi elinden tutarak insanlığa sunmuştur. Ramazan ayı, kutsallığını Kur'an ayı oluşundan almaktadır. 

     Mümin odur ki, bu ayda, Rab'le münasebette bulunur. Bunun yolu da, çok çok Kur'an okumaktan geçmektedir. Ve okumuş olduğu Kur'an'ın mesajlarını anlayarak, hayatında tatbik etmektir. 

     Bunun yanı sıra, Oruç, oruç tutanı sorumluluk sahibi yapar. Nefsine , ailesine ve çoluk çocuklarına, komşularına, çevresine, yakınlarına, devletine ve milletine karşı düşünceye sevkeder, sevkedilen bu düşünce hayırdan, hasenattan başka bir şey değildir. 

     Diğer taraftan, mümin', bütün organlarına, azalarına oruç tutturur, Eline, diline, ayağına, gözüne, gönlüne ve tüm organizmalarına oruç tutturarak bir sekinet, bir rahatlama gerçekleştirmiş olur. 

      Oruçlunun, şehevi heves ve hevesatı disipline edilmiş olur. Mide ve bağırsakları da, bu imkandan yararlanarak, vücud kendini zinde, sağlıklı ve sıhhatlı hisseder.  En mühimi de, oruçlunun düşüncesi tertemiz, asude, hafızası hak yolda dup duru çalışır haldedir. 

     Oruç sayesinde mümin; ihtiyarlamaya, yaşlılığa meydan okumaktadır. Çünkü, yaşlılığının ana etkeni oburluk, doyma bilmemektir. Diğer taraftan, kanser gibi bir illet, marazi hal, oruçlu için tehlike değildir.  Oruçlu insanda, kötü alışkanlıklar ola bilir mi? Sigara gibi kötü alışkanlıkların semtine ayak basmaz, içilen yere bile adımın attırmaz. 

     Orucu tutan müminin, zihinsel fonksiyonları rahat ve sağlıklıdır. Tamamen normal hale gelmiş, düşüncesi, algısı, idrak gücü tamamen her türlü mekruh şeylerden azade olmuştur. Ayrıca,

     Oruçlu kimsenin, kavga ettiği, sinirlerine hakim olamadığı görülmüş müdür? Çünkü, oruç; ona yani oruç tutana sabırlı olmayı öğretmiştir. Hatır kırmaz, gönül yıkmaz, asabiyet, sinirli haller ondan uzaktadır. 

     Oruçla melekleşen kimse, arzu eder ki, hayat hep böyle devam etsin, Kur'an okusun, Kur'an konuşsun ve teneffüs etsin. Çünkü oruçla insan, en çok oruçlu iken, dua dua Allah'a yalvarır, af diler, affedilmesini ümid eder. 

     Sonuç olarak;

     Rabbim!.. Ümmete, milletimize hakikaten, bihakkın oruç tutmayı nasibi müyesser eylesin!.. Eli işte, gözü oynaşta eylemesin!.. Hem oruç, hem yanlış, hem oruç, hem günah kiri bir arada bulunmasın. 

     Daha doğrusu; mümin olduğumuz ve Müslüman yaratıldığımız için Allah'a çok çok hamdü sena etmeliyiz. Müminlere, iman gibi bir akideyi, namaz, oruç, zekat, hac gibi muhteşem ibadetleri emrettiği için çok çok secdelere varmalı, dualarımızda Rabbimize şükretmeliyiz. 

      Bilhassa, Ramazan günlerinde, Kur'an'la haşir neşir olup, tüm hacetlerimizi, sorularımızı, sorgulamalarımızı ondan sormalı ve ona göre mü'minler olmalıyız. 

      Okumuş olduğumuz hatimlerde, bu fikir ve düşünceler hakim olmalıdır. Dualarımızda bunlar ön plana çıkmalıdır. Evlerimizdeki, İslamî neşe, huzur, maneviyat Kur'an'dan güç alarak mes'elenin şahikasına çıkmalıdır. 

     Rabbimiz!.. Ümmeti, milletimiz ve tüm insanlığı aziz Kur'an'ı anlamaya, okumaya, emirlerini yaşamaya sevkeylesin!.. Selam ve dua ile..

     Şerafettin Özdemir

Facebook Yorum

Yorum Yazın