Hiç kimse Diyanet'e bugüne kadar yanlış bir fetvayı verdirtememiştir

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Hiç kimse Diyanet'e bugüne kadar yanlış bir fetvayı verdirtememiştir
Ordulular Vakfınca düzenlenen "Medeniyetimizde ve Kültürümüzde Aile" konulu konferansta konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Evlilikte sevgi, saygı, sadakat olması lazım. Sevginin, saygının, sadakatin sabırsız olması mümkün değil. Sabır ve tahammül ile selamete ulaşılacaktır” dedi

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Esenler Kültür Merkezi'nde Ordulular Vakfınca düzenlenen "Medeniyetimizde ve Kültürümüzde Aile" konulu konferansta konuştu.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, nesli muhafaza etmenin yolunun aileden geçtiğine işaret ederek "Ailenin çok sağlam olması gerekiyor. Bütün peygamberlerin getirdikleri mesajlarında öne çıkardıkları konulardan biri de ailedir” dedi.

Ailenin bir kadın ve bir erkeğin evliliği ile kurulduğunu belirten Başkan Erbaş, “Evlilikte sevgi, saygı, sadakat olması lazım. Sevginin, saygının, sadakatin sabırsız olması mümkün değil. Sabır ve tahammül ile selamete ulaşılacaktır. Eşlerin birbirine karşı sabır ve tahammül içinde olması gerekiyor. Ailede, erkek sesini yükselttiğinde kadın, kadın yükselttiğinde erkek susacak” diye konuştu.

Başkan Erbaş, aile içi şiddettin sabırsızlık ve tahammülsüzlükten, bilgisizlik ve bilinçsizlikten kaynaklandığını dile getirerek, “Bazen 'Ailemizi bozmak için bilinçli bir el mi var, milletimizin moralini bozmaya yönelik acaba bir propaganda mı var?’ diyorum. Zira 15-20 yıl öncesine kadar biz böyle şeyler görmüyorduk. Ya da iletişim vasıtaları bu kadar gelişmemişti de onun için mi göremiyorduk? Yoksa giderek artıyor mu? İnşallah artmıyordur, benim dileğim bu” ifadelerini kullandı.

“'İdeal aile nasıl olmalıdır' başlıklı gençlere yönelik eğitimler başlattık”

Şiddeti önlemek için eğitimin önemine vurgu yapan Başkan Erbaş, “O yüzden eğitime önem vereceğiz, çocuk ve gençlere yönelik eğitim vereceğiz. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak başlattık. 'İdeal aile nasıl olmalıdır' şeklinde gençlere yönelik eğitimler başlattık. Allahrasulü Efendimiz aileyi nasıl tanıtmış ondan örnek alacağız" diye konuştu.

Sağlam bir ailenin temelleri atılırken herkesin hakkına riayet edilmesi gerektiğine vurgu yapan Başkan Erbaş, Kur'an-ı Kerim'de kadın ve koca arasındaki beraberliğin bir örtüye benzetildiğini dile getirdi.

“Çocuklarımızı ailemizin en güzel ferdi olarak yetiştirmek zorundayız”

Başkan Erbaş, ailelerin çocuklarına okuma alışkanlığı kazandırması gerektiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"Ailemizde çocuklarımız, gençlerimiz okuyorlar mı? Gençlerimizi, çocuklarımızı okumaya, öğrenmeye teşvik etmemiz lazım. O yüzden Diyanet İşleri Başkanlığı olarak 4-6 yaş gurubu Kur'an kurslarını açtık. Bu kursları geleceğimizin en önemli faaliyeti olarak görüyoruz. Neden? Çünkü ağaç yaşken eğilir. O çocuklarımızı ailemizin en güzel ferdi olarak yetiştirmek zorundayız. Eğitim bilimcilerinin ittifakla kabul ettikleri bir husus var ki insanoğlunun karakterinin yüzde 63'ü, 7 yaşından önce oluşmaktadır. Peygamber Efendimiz ne buyuruyor, ‘Çocuklarınıza 7 yaşına gelinceye kadar onlara temel dini bilgilerini öğretiniz’. Bu süreçte hocaların, anne baba ve öğretmenlerin, çocuklarımız üzerinde bir rolü olsun. Ailelerimizi kurtarmak istiyorsak bu çocuklarımızı 4-5-6 yaşlarında değerlerini bilen ve öğrenen kimseler olarak yetiştirelim.”

‘Haya’nın önemini açıklayan Başkan Erbaş, “Haya hepimizi ilgilendiriyor. Kız ve erkek çocuklarımıza edebini, hayasını en güzel şekilde vermek zorundayız” ifadelerini kullandı.

Başkan Erbaş, cahiliye döneminde kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğünü ve Kur’an-ı Kerim’de kız evladı olanların bunu bir utanç gibi algıladığının buyurulduğunu hatırlatarak, “Bu devirde hala böyle insanlar varsa, erkek çocuk beklentisi olup da kız çocuğu doğduğunda böyle bir haletiruhiyeye girenler varsa hemen tövbe etsin. Çünkü ayet bunları çok şiddetli bir şekilde kınıyor” şeklinde konuştu.

“Din İşleri Yüksek Kurulu bunu faiz olarak değerlendirmiyor”

Başkan Erbaş, konferanstaki bir katılımcının,  Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulunun, Toplu Konut İdaresi Başkanlığının (TOKİ) sosyal konut projesiyle ilgili görüşüne ilişkin sorusunu şöyle yanıtladı:

"Din İşleri Yüksek Kurulu çok köklü bir birimdir. Din İşleri Yüksek Kuruluna kurulduğu günden bugüne kadar yanlış bir fetvayı hiç kimse verdirtememiştir. Din İşleri Yüksek Kurulu bu kadar bağımsızdır. Böyle bir fetva verdiyse bana da 'Din İşleri Yüksek Kurulunun verdiği bu fetva doğrudur.' demek düşer. Milletimize de bunu demek düşer. Aksini iddia etmek Din İşleri Yüksek Kurulunu oluşturan 16 ilim adamına haksızlıktır. Din İşleri Yüksek Kurulu bunu faiz olarak değerlendirmiyor, 'Bu faiz değildir' diyor. Ama ne diyorlar, 'Böyle bir faiz caizdir' dedi diyorlar. Alakası yok. Din İşleri Yüksek Kurulu ne diyor? 'Bu uygulama faize girmez.' diyor. 'Bu bir karşılıklı ticarettir, zaruret durumunda olan insanların bu ticaretten istifade etmesi uygundur.' diyor Din İşleri Yüksek Kurulu. O muameleyi, o işlemi faizin dışında bir işlem olarak görüyor. O zaman bize oradaki ilim adamlarımıza da saygı duymak düşer diye düşünüyorum. Günlerce hocalarımız çalışarak bu cevabı verdiler. Diyanet İşleri Başkanlığı ve Din İşleri Yüksek Kurulu’na güvenmemiz gerekiyor. En az hepimiz kadar bu konuda hassaslar. Hepimiz kadar faizin ne büyük bir bela olduğunu, Allah ve Resulüne harp ilan etmek olduğunu oradaki hocalarımızın hepsi en az bizim kadar biliyor. O açıdan lütfen bu konuda haksızlık yapmayalım."

 

Diyanet Duyurular Sayfamız için TIKLAYINIZ

 

 

Diyanetliler Platformu  Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ

Dini Haberler Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ

Anahtar Kelimeler:
  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN
Türkiye’de Müslümanca yaşamak isteyen kadınların hikayesiÖnceki Haber

Türkiye’de Müslümanca yaşamak isteyen ka...

Diyanet Kur'an Kursu, Yurt ve Pansiyon YönergesiSonraki Haber

Diyanet Kur'an Kursu, Yurt ve Pansiyon Y...

Yorum Yazın

Başka haber bulunmuyor!