Şerafettin Özdemir

Şerafettin Özdemir

Mail: kursadalperen@live.nl

HZ. FATIMA  (RA)!.. 

DİRENİŞİN VE BİLİNCİN SEMBOLÜ BİR HANIM:  HZ. FATIMA  (RA)!.. 

     22 Kasım günleri, Müslümanların annesi, Resulullah'ın (sav) çok sevmiş olduğu kızı Hazreti Fatıma'nın vefat yıldönümüdür. (632).. Her tarih okuyan, aziz Kur'an'ı tetkik eden, sahih nadislere dalan Müslümanlar bilirler ki, Hz. Fatıma (ra), İslam kadınlarının en önde geleni, sevgili Resul'ün de üzerine titrediği bir hanım efendidir. 

      Hz. Fatıma öylesi bir zaman diliminde dünyaya gelmiştir ki, o dönem, insanlığın ve beşeriyetin yüz karası olan bir devir ve dönemdir. Bir kere, kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğü, babaların doğan kız çocuklarından tiksindiği, nefret ettiği bir zamandır. 

     Fatıma dünyaya geldiği zaman, babası aziz peygamberimize haber verilir.  Çok sevinir hemde çok!.. " Bir çiçektir o" der ve ona hem Hatice annemizin annesinin adı olan hem de hayatında önemli yeri bulunan " Fatımalara" nispetle Fâtıma adını koyar. Lakabı " beyaz, parlak ve aydınlık yüzlü kadın" manasında Zehrâ olmakla beraber " İffetli ve namuslu kadın" anlamındaki Betûl olarak bilinecektir bu kız çocuğu...

      Resulullah (sav)'in, Fatıma'ya olan sevgisinin en dikkat çeken nişanesi "Ümmü  ebîhâ" yani " babasının annesi" hitabıdır. Risalet ve nübüvvetin Fatıma daha küçükken evlerine tesir ve nüfuz eder.  Kimi rivayetlere göre, Fatıma bir yaşında iken, kimi ifadelere göre de beş yaşlarında iken vahiy nazil  olmağa başlar. 

       Hz. Fatıma, dünya hayatında kat'iyyen sevinmemiş, gülmemiş, tebessümü tatmamıştır. Onun hayatı, İslam yolunda, hak namına mücadele ve zorluk ile dolu olmuştur. Lakin, onun zaif, naif bünyesi ve duygusal mizacına rağmen bu uğurda kat'iyyen müşriklere, İslam düşmanlarına karşı mücadeleden hiç vaz geçmemiştir. 

       Böylesi bir yufka yürekli, merhamet sahibi hanımı, Uhud'da görüyoruz. Babasının yaralarını tedavi ederken.. Amcazadesi Hamza'nın hunharca şehit edilmesi onu derinden üzmüş, organlarının kesilmiş hali kısacık ömrü süresince gözünün önünden kat'iyyen gitmemiştir. 

       Hz. Fatıma ileri tarihlerde meydana gelecek vak'aları bilseydi ne yapardı?

      O narin, o naif vücudu böylesi elemlere, ızdıraplara tahammül edebilirmi idi?.. Ali Şeriati merhumun ifadesiyle, Hz. Meryem'in, Hz. Asiye'nin ve benzeri mücadillerin hayatından önce aklına sürekli Hz. Fatima gelmektedir. Çünkü " Fatıma Fatıma" dır der. 

      Sormadan edemiyorum: Hangi annenin yüreği, Hz. Hasan'ın zehirletilerek şehit edilmesine, sevgili oğlu Hz. Hüseyin'inin kolunun, kanadının kesilerek, başı bir yerde, gövdesi apayrı yerde melul, mahzun olmasına dayana bilirdi?

      İffetin timsali, Hz. Zeynep (ra); şehir şehir gezdirilmiş, yanı başlarında Hz. Hüseyin efendimizin mübarek başı ile birlikte!.. Beni Ümeyye'nin başkenti Şam'a geldikleri zaman, Yezid'in huzurunda, Hz. Hüseyin'in dudaklarına kamçı ile vurulması karşısında " O dudakları Resulullah (sav) öptü" acı acı feryadını unutmak mümkün müdür? 

      Üzülerek, teessürle belirtmeliyim ki, yer yüzünde en çok ihanete uğrayan insanlar evladı  Resul olmuştur. Yetmiş küsur Ehl-i Beyt evlatlarının bir emsalini daha göstermek, kaydetmek, okumak mümkün değildir. Ama, gelin görün ki, Ehl-i Sünnet geçinen bir kısım zavallılar, böylesi bir acı gerçeğin üzerini kapatmakta, anlatılmasını, gündemde tutulmasını istememektedirler. 

      Sonuç yerine;

     Allah Rasulü yakınlarına şöyle uyardı: " Ey Muhammed'in kızı Fatıma!.. Kendini ateşten koru! Nefsini Allah'ın elinden satın al! Vallahi Allah'ın gelebilecek bir şeyin önüne geçip seni ben bile koruyamam" buyurur.  ( Buhari). 

      Rasulullah (asv), hayatının son günlerini yaşadığı bir gün, kızı Fatıma'yı yanına çağırır ona bir şey fısıldar. Fatıma hanım efendi, bunun üzerine hıçkırıklarla ağlamaya başlar. Akabinde, bir şey daha söyler. Bunun üzerine de çok çok sevinir. Böylesi bir durum, bilge hanım Hz. Aişe'nin dikkatini çekmiştir. 

     Onun zorlaması sonucunda, Fatıma mes'eleyi izah eder. Allah Rasuulü'nün en yakın zamanda vefat edeceğini, kendisininde en önce babasına kavuşacağını ifade eder. Üzüntü ve sevincinin bundan ileri geldiğini söyler.. Makamı cennet olsun!.. 

       Hz. Fatıma (ra), hayatı boyunca hiç gülmemiş, tebessüm etmemiş bir hanım efendidir. İslam'ın derdini kendine dert edinmiş, İslam'ın gülmesi ile, kendisi de güler yüzünü aksettirmiştir. 

      21 nci çağın hanımlarının örnek alacakları bir hanımdır Hz. Fatıma!.. Yüce Allah, onun evlatlarına vermiş olduğu acıyı, elemi, kederi, talihsizliği ümmetin çocuklarına göstermesin İnşaallah!.. Selam ve dua ile...

     Şerafettin Özdemir

Facebook Yorum

Yorum Yazın