A.Raif ÖZTÜRK

A.Raif ÖZTÜRK

Mail: araifozturk@hotmail.com

'Kendine iyi bak!' deme Gafleti…

Son zamanlarda medyadan ve dizilerden pompalanan ve halk arasında da tutulması için özel gayretler sarf edilen bir cümle daha türetildi. Birçok kişi bu cümleyi bilinçsizce taklit ediyor ve masumâne kullanıyor. Aynen daha önceki “Taziye ve Cenazelerdeki Teselli cümlesi?” başlıklı bir yazımda arz ettiğim, cenaze sahiplerine hakaret veya alay edercesine kullanılan “Başınız sağ olsun” sözcüğü gibi. (Bu önemli yazıyı, arşivden açıp okuyabilirsiniz.)   

Genellikle telefon konuşmalarından sonra veya bizzat ayrılırken, vedalaştığı kişiye söylediği şu “kendine iyi bak” cümlesi, eğer cahilce ve gafilce değil de şuurlu olarak söyleniyor ise çok daha tehlikeli bir kasıt ve ciddi bir art niyet var demektir. Bu nedenle bu araştırma yapıldı… 

Kim bilir belki de bu cümleyi ortaya atanlar, “insanın kendisini vücuduna mâlik” olduğunu hissettirmek için ortaya atmış da olabilirler. Böylece, sen kendine sahipsen ve kendine iyi bakabiliyorsan “hâşâ Allah’a ihtiyacın yok” anlamı şuur altına yerleştirilebilir.  

Bu cümlenin ne kadar şeytanî bir tuzak olduğunu, dikkatle ve akıl ve mantık çerçevesinde inceledikçe, tam idrak edeceğiz, inşallah. 

Bu konuyu çok iyi anlamak için; öncelikle “acaba insan kendisine ne kadar mâlik? Ne kadar sahip ve kendisine ne kadar hükmü geçiyor?” sorusunun cevabını bulmamız gerekiyor.  

Binlerce örnekten sadece birkaçını mütalâa edeceğiz, şöyle ki: 

İnsanın vücudu; 100 000 000 000 000 (Yüz TRİLYON) civarında HÜCRE tuğlalarından inşâ edilmiştir. Her gün, bu hücre tuğlalarından eskiyen ve arızalanan 432 000 000 000 (432 Milyar) hücre tuğlası, yenisiyle değiştiriliyor. Sen bu müthiş icraatın hangisine mâliksin? Tek bir hücreni bile, yenisiyle değiştirebilir misin? Yenisini nasıl inşa edeceksin ki? Bu günlük icraat için senin yaptığın, sadece keyifle yemek-içmek değil mi? Peki gerisini kim yönetiyor?... “Kendiliğinden oluyor”, “akılsız, şuursuz, cansız, kör, sağır atomlar yapıyor”, “tesadüfen oluyor” vb. ..deli saçması cevap verecek değilsin yâ!... 

Sadece şu hücre tuğlasının yapısını dikkatle incelesen, “Allah’ü Ekber” diyerek secdeye kapanacaksın. Bir İngiliz bilim adamı tek bir hücre için, “DNA’larıyla, Plazma, Golgi, retikulum harikalarıyla, İçindeki Mitokondri fabrikalarıyla, yüzlerce laboratuvarlarıyla, döşenen atık kanallarıyla, atar-toplar kan damarlarıyla sinir ağlarıyla, elktr. manytik. oto. kapılarıyla vs. Londra şehrinden çok daha kapsamlı ve koplike bir yapıya sahiptir” diyor. 

Bir başka örnek: Sadece Karaciğerimiz 500 civarında mucizevî görevler icra etmektedir. Bunlardan sadece birkaçı; “Sindirimde görevli olan 1440 Gr. safrayı salgılar. Vücudun ihtiyacı olan besin maddelerini işler. Kan şekeri seviyelerini düzenler. Demir ve bazı vitaminler gibi birçok önemli maddeyi depolar. Kan pıhtılaşması için gerekli proteinleri yapar. Kırmızı kan hücrelerini parçalar. …vs.” Sen sadece bunlardan hangisine bir nebze dahi olsa müdâhil oluyorsun? 1 Gram safra üretebilir misin? Midene gönderdiğin besinlerin hangisini işleyebilirsin? Kan şekeri seviyesini 90-110 arası kim tutuyor? Diğer 400 küsur görevlerin icrasından bile haberin olmuyor, değil mi? 

Peki sen, nasıl “kendine iyi bakabilirsin ki?... 

  • “Sen sadece aynada kendine bakabilirsin” desem, bunun bile senin cüz’î iradenle olan kısmı, MİLYONDA BİRDİR…  

Buna inanamadın değil mi? Şimdi çok daha dikkatli oku ki, aynada kendine sadece bir saniye bakmanın, senin iradene yansıyan o milyonda biri fark edebilesin. 

Aynada kendine bakman için, sen sadece karar verdin. Sadece bu karar sana ait.  

Aynadaki o görüntün gözbebeğinden ve mercekten geçerek, sarı noktaya ters yansıdı. Bu noktaya düşen görüntü ile beynin görme lobu arasında 10-15 cm uzunluğunda sinir zinciri var. Bu sinir zinciri, milyarlarca sinir hücresinden oluşturulmuş. Her bir sinir hücresi, diğer sinir hücresine kablo şeklinde ekli değildir ve aralarında SİNAPTİK boşluk var. Tek bir saniyelik GÖRÜNTÜ, bu milyarlarca sinir hücresinden ikincisine geçmek için, kimyevî reaksiyona dönüşüyor. 2.nci Hücreye geçince tekrar elektronik pals görüntüye dönüşür. 3.cü Hücreye geçmek için yine kimyevi bir reaksiyon zorunluluğu vardır. Çünkü aradaki sinaps boşluklardan ancak böyle geçebilir. 4.cü Hücreye geçince yine elektriksel pals görüntü sağlanır. Bu işlem bir saniye içinde, görme lobuna kadar MİLYARCA kez tekrarlanır, fakat görüntü netliğinden hiçbir şey eksilmez. Görme lobuna düşen bu görüntü, ânında hafıza merkezine yollanır. Buraya geçiş için de milyonlarca sinir hücreleri arasında, aynı geçiş sistemi uygulanır. Hafızada bir karşılaştırma ve değerlendirmeler yapılır. Bir saniye içinde, bundan sonra ne yapacağınıza siz karar verirseniz, “elini yüzüne götürme, saçını tarama, ağzını açma vs.” ikinci tercihiniz için, sinir sistemindeki o yukarıda arz edilen İLETİŞİM faaliyetleri, aynı zor ve mucizevî işlemlerden geçmek zonundadır. Bunları sen kendin mi yapıyorsun? Haberin bile yokken, O Yüce Kudret icra ediyor. 

  • Peki bu cüz’î iradenle mi kendine iyi bakacaksın?...  

Şu halde ayrılırken birbirimize şuursuzca söylenen; “kendine iyi bak” sözü doğru değildir. 

Zaten vücudumuzun milyonda 999 999’u elinde bulunan “Allah’a emanet olunuz” cümlesi en doğru olanıdır. Veya atalarımızın kullandığı “Fî Emênillâh” olmalı değil midir?... 

Bu cümleye hüsn-ü zan ile bakarak, şayet “kendine dikkat et! Üşütme, bir yere çarpma” anlamında söyleniyor ise belirtildiği şekilde düzeltilmelidir ki, hiç ŞİRK tehlikesi kalmasın… 

Facebook Yorum

Yorum Yazın