Rehberimiz Kur'an Hedefimiz Turan!

     " Şu kopan fırtına Türk ordusudur Ya Rabbi,
        Senin uğrunda ölen ordu budur Ya Rabbi!" 
                                                                             ( Y. Kemal ) 

      Her ne zaman ki, Yahya Kemal gibi, Akif gibi, İkbal ve benzeri şairlerin şiirlerini okumuş olsam, hemen hüzünlenir, inler, sanki baygınlık geçirir pozisyona düşer durumda olurum. 

     Üstad Hayati Vasfi'nin " Tuna yandı ben ağladım", veya Mustafa Yıldızdoğan'ın muhteşem bir şekilde dile getirmiş olduğu, müziğini coşku ile yaptığı " Saçların"  müziğini canü gönülden dinler, değişik yorumlar yaparak, uzak diyarlara giderim. 

       Türk ordusunun; Zigetvar'da at koşturmasını, Kanije önlerinde nara atmasını düşünür, Viyana'ya selam çakarım. Zaman zaman Avrupa'dan sılaya karayolu ile yolculuk yapar iken, evlatlarıma, üzerinden geçtiğimiz toprakların, Türk atlıları tarafından çiğnendiğinden bahseder, hıçkırıklarla anlatır ve bağrımı döverim. 

       Sonra, Çin seddine gider, Kürşad'ın kırk atlısını hayal eder, bu günkü Türk yurtlarında çile, esaret ve  yaşanan ızdırap bağrıma bir hançer gibi batar gider.. 

      Yahu şu Afşin toprağı, nasıl bir toprakmış ki, her tarafından ozanlar, şairler, yazarlar fışkırıyor, saz sesleri geliyor, Turan naraları duyuluyor. 

       Erol Giryani mi , Ozan Erbabi'yi mi, Celal ustayımı, Haşim Kalender ustayımı, Mustafa Hamiş'imi, Aristil'in koca şairi Osman ağayı mı kimi anlatsam, kimi yazsam tamamında hemen aklıma " Rehberimiz Kur'an, hedefimiz Turan" düşüncesi, yağmur damlaları gibi damlamaktadır. 

      Daha olmadı, Mahzuni babayı dinler, onun " Amerika katil katil" deyişinde ne kadar haklı, yerinde söylediğinin farkına varır, ruhuna dualar ederim. 

        Bölgemiz, alkışlanacak,  iftihar edilecek bir bölgedir. Üstad Abdürrahim Karakoç ağabey, " Mihriban" şah eseri ile gönülleri fethetmekte, sağcısı da, solcusu da o namelerden müstefid olarak üstadı hürmetle anmaktadır. 

       Sevgili okurlarım!..  Derdimiz büyüktür, onulmaz yaraların vermiş olduğu acılarla, sızılarla muzdaribiz.. Her ne zaman ki, " Rehberimiz Kur'an hedefimiz Turan" sesini duymuş olsam, kendimden geçiyor, söyleyeni, nara nara haykıranı alkışlıyorum. 

        Nasıl unuturuz, koca Yavuz'un, Orta Doğu ülkelerini, topraklarını bir hamlede baştan başa bitirdiğini, Resul'un (sav), şan ve şerefini İstanbul'a taşıyışını.. Makamı cennet olsun.. 

      Dünkü günde, sayın Devlet başkanımızın , " Rehberimiz Kur'an, hedefimiz Turan" deyişini işittim ve haykırdım.. Yaşa!.. Var ol!..  diye..  Çünkü, bu ses, can Azerbaycan topraklarına hayat verdi, can oldu, imkanlar getirdi!.. Kör olasıca Ermeni sürüleri!.. 

      Demek ki, " Turan" ideali uzak değildir. Yeter ki, ümitbahş olalım, yeter ki, ümitsizliğe düşmeyelim. Allah, yâr ve yardımcımız olsun.. 

       Yazılarımı yayımlayan Afşin Haber merkezi sahibi Halil Demir beye, Dini Haberler sitesi sahibine şükranlarımı sunuyorum. Neden ve niçin? Çünkü, kör topalda olsa yazmış olduğumuzsbu tür yazılarımı yayımlıyor, insanımızın okumasına, gözden geçirmesine sebep olmaktadırlar.. Var olsunlar, sağ olsunlar!.. 

      Afşin'in Sesi gazetesinde onlarca yıl yazmış oldum. Oradaki dostlarım, hiç bir zaman şu yazın şöyledir, şurası şudur dememişler, tamamını yazmışlardır. Oysa, Yeşil Afşin'in Sinan'ı, aynı duyarlılığı, çalışmayı gösterememiştir. 

      Vay efendim!.. Ben,  15 Temmuzcuların üzerine üzerine gidiyormuşum!.. Afşin'da, bunların sayısı çok olduğu için gazete zarar görür(!)müş!.. Halbu ki, merhum Ömer Balaban, içe kapanık çalışmaları sevmiyordu. Makamı cennet olsun!.. 

       Hasılı, millet olarak, bireyler olarak, üzerimize düşeni yapmalıyız!.. Günümüzde, Ermeni sürüleri, Azerbaycan'da kan döker iken, taa Nahcıvan sınırlarına kadar gelmiş iken, yani ben, Avrupa'nın hatırı var diye yazmıyacak mıyım?. O uğursuz saldırıları gündeme taşımayacak mıyım?.. 

      Örneğin Çin emperyalizmi; Uygur Türkleri'nin üzerine üzerine çullanmakta, seslerini kısmış, envai çeşit zulüm yapmaktadırlar.. Kahrolasıcalar!.. Musul, Kerkük, Suriye Türkmen'lerinin derdi dünyalardan büyüktür.. Bunları kaleme almayacak mıyım?

      Gümülcine, İskece, Bulgar Türkler'inin halleri içler acısıdır!.. Yunan;  Türklere; namaz kılmak için ezan bile yasak edilir iken, Bulgar Türkleri'nin sadece adı Türk iken, bizler susmayı, sessiz kalmayı mı yeğliyeceğiz?.. 

      Fransa devleti, korktuğu için, ürktüğü için, bir kısım Ocaklıları , bir araya gelen, teşkilat kurmuş Ülkücü çocukların yurtlarını, yuvalarını kapattı.. Oradaki Türk çocukları yurtsuz, yuvasız kaldılar!.. Bunları kaleme almayacak mıyım?.. 

      Sonuç yerine;

     Hamdü sena olsun ki, yeryüzünde Türk idealizmi, şahlanmaya başlamış, bu gün Azerbaycan'da vücud bulur iken, yarınlarda Uygur Türkleri kurtulacak, felaha kavuşacak, Kerkük yiğitleri de silkineceklerdir!..

      Ben şuna inanıyor, şunu savunuyorum!.. Ülkemizde yaşamakta olan ekalliyetler, ne kadar rahatsa, Heybeli Ada Rum'ları ne kadar mesut ise, Türk insanı da, dünyanın her yerinde o kadar rahat ve müreffeh şekilde yaşamalıdır!.. 

     Psikolojik dengesizliği bulunan Macron, Türkiye düşmanlarına kol kanat gerer iken, kaçaklara, göçeklere aldırış etmez iken, niçin Türk çocuklarının üzerine gitmektedir?.. Çünükü onlar, vatan, millet, ezan, din, İslam ve peygamber demektedirler de onun içindir!.. 

     Ülkü devi Dr. Bahçeli beyden istirhamımız, isteğimiz, her an bu tür içler acısı sıkıntıları, ızdırapları gündeme taşımaları, Türk'ün Türk'ten başka dostunun bulunmadığını haykırmalıdır!.. 

      Dr. Bahçeli bey haykırmaz ise, Devlet Başkanı, " Ey gençler ordusu!.. Korkmayın, ürkmeyin, arkanızdayız!" demez ise kim ve kimler diyecektir?.. Acıları, dertleri, elemleri, sıkıntıları kim dert bilecek, kimler " Daha ölmedik" diyecektir?.. 

       Rabbimiz!.. Şu sıkıntılı hengamede, Türkleri, Türk milletini anlayan, dinleyen, tasalarını tasa edinen, gecelerinde zaman zaman uykusu kaçan ricali devletten bizleri uzak eylemesin!.. Âmin!.. Selam ve dua ile...

     Şerafettin Özdemir