Sait Çamlıca

Sait Çamlıca

Mail: saitcamlica@gmail.com

Zamane Gençliği

Ne kadar seviyoruz gençler hakkında konuşurken bu cümleyle giriş yapmayı. Maalesef böyle başlayan cümlenin, önü de arakası da olumsuz değerlendirmelerle dolduruluyor.

Öyle cümleler kuranlar var ki, zannedersiniz ki kendisi hiç genç olmamış, hiç hata yapmamış, gençliğin fırtınasında boğulma tehlikeleri atlatmamış gibi. Hepimiz genç olduk. Deliliklerimiz, hatalarımız, yaramazlıklarımız oldu. Genç olmanın ne demek olduğunu ve kendi gençliğini unutanlar, zamane gençliğini asla anlayamazlar. Anlamadıklarına yardımcı da olamazlar.

Z Kuşağı

Kulağımız alıştı bu kavrama. Z Kuşağı diyorlar, teknoloji çağı gençlerine. Alfabe’de harf çok nasıl olsa… 20 yıl sonra M Kuşağı, sonra D Kuşağı derler. Gençler nasıl adlandırılırsa adlandırılsın, aklımızdan çıkartmamamız gereken gerçekler var. Gençliğin geleceğimiz olduğu gerçeği mesela. Gençliğin en büyük hazine olduğu gerçeği gibi…

Bizden farklı oldukları doğru… Ancak şartları, imkanları, tuzakları da bizden farklı. Şartlar değişince, tavırlar ve davranışlarda değişir. Gençler bizi değil, biz gençleri anlamak zorundayız.

 ‘Gençliği anlamadığınız zaman bu Dünya’da ki işiniz bitti demektir’ diyor Hz. Ali. Gençleri anlayanların, gençlerin ellerinden tutabilenlerin, geleceğe yön vereceğini bilenler, ‘zamane gençliğinde iş yok’ diyemezler. Herkesin hedefinde gençlik var. Teknoloji geliştirip pazarlayanlarında, medya sektöründe çalışanlarında, terör örgütlerinin de hedefinde hep gençler var.

Örneğimiz Önderimiz…

Sahi Peygamberimiz gençlerle nasıl bir iletişim kurmuş? Etrafında ki gençler için ‘zamane gençliğinde iş yok!’ demiş mi hiç? Gençler hata yaptıklarında, nefislerine uyduklarında, günah işlediklerinde, onlara nasıl bir tepki vermiş?

‘İlk Müslüman olan 40 sahabenin 32 tanesi 23 yaşın altında gençlerden oluşuyormuş’ gerçeği, hepimizin kulağına küpe, yolumuza ışık olmak zorunda. Peygamberimizin etrafına topladığı gençlerin tamamı müşriklerin çocukları değil miydi? Biz kendi çocuklarımıza sahip çıkmakta zorlanırken, Peygamberimiz etrafına bu kadar genci nasıl topladı?

Sadece ilk Müslüman olan sahabe için değil, tüm Müslüman olan ashap için geçerli bir hakikati de hatırlatayım: Müslüman olan insanların hiçbirisi, Peygamberimizin namaz kılma şekline hayran olarak Müslüman olmamıştır. Hepsi Peygamberimizin ahlakına ve Kuran hakikatleri onların anlayacağı dil ile anlatmasından etkilenmiştir.

Yani Önderimiz, Efendimiz Hz. Muhammed (sa) gençlere hem örnek olmuş, hem de akılları seviyesinde Kuran hakikatlerine davet etmiştir. Hatalarını gördüğü zaman onları rezil etmek için ‘siz adam olmazsınız’ dememiş. Onları eleştirmek için fırsat kollamamış. Kusur avcısı gibi davranmamıştır.

Kusur avcısı hocaların kulakları çınlamıştır inşallah…

15 Temmuz Gençlerin eseri… 

15 Temmuz her anlamda gençlerin eseridir. FETÖ ekibi yıllarca, ‘İslam’a hizmet’ kılıfı altında gençleri etrafına toplayarak, onları vatan haini zombilere dönüştürdü. 40 yıl boyunca devşirilen bu gençler, 15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştirdi.

15 Temmuzu hazırlayanlarda gençleri hedef aldı, 15 Temmuz ihanetini engelleyenlerde gençler oldu. 15 Temmuz darbe gecesi sokaklarda tankları durduranların ve şehit olanların çoğu gençlerdi. Kimisi evinden, kimisi çay bahçesinden, kimisi halı sahadan çıkıp meydanlara koştular.

Demek ki gençlerin yüreğine üflemeyi ve dokunmayı başarırsak, ülkelerini korumak için şehit olmayı da, tankların altına yatmayı da göze alabiliyorlar.

Tarih şahittir ki bu topraklar Fatihler yetiştirmeye müsaittir.

Gençlere tavsiyem…

Size nasihat edenleri dinleyin. Büyüklerinizin tecrübelerini ciddiye alın. Ancak birisi sizin yanınızda ‘Gençlerde iş yok!’ diye söze başlar, ‘zamane gençliği’ diye devam ederse, o insanlardan uzaklaşın.

 

Sait ÇAMLICA

Facebook Yorum

Yorum Yazın