Maduriyete Kalıcı Çözüm İstiyoruz

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Maduriyete Kalıcı Çözüm İstiyoruz
Diyanet Bir-Sen Genel Başkanı Hasan Türüt, Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı kursların coronavirüs nedeniyle tatil edilmeleri neticesinde kurs öğreticilerinin ciddi mağduriyet yaşadıklarına dikkat çekerek basın açıklaması yaptı.

KUR’AN KURSU ÖĞRETİCİLERİNİN MAĞDURİYETİNE KALICI ÇÖZÜM İSTİYORUZ

Diyanet Bir-Sen Genel Başkanı Hasan Türüt, Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı kursların coronavirüs nedeniyle tatil edilmeleri neticesinde kurs öğreticilerinin ciddi mağduriyet yaşadıklarına dikkat çekerek basın açıklaması yaptı.

Açıklamasında, MEB’e bağlı okulların tatil edilmesine rağmen öğretmenlerin ek ders ücretlerini alacaklarına dikkat çeken Türüt, öte yandan Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı kurslarda görev yapan öğreticilerin bu haktan mahrum edilmeleri nedeniyle Kur’an Kursu Öğreticileri, geçici görevli, vekil imam hatipler ve usta öğretici gibi görevlilerin mağdur edildiğine vurgu yaparak şöyle dedi:

“Öncelikle Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere canla başla çalışan Sayın Bakanlarımızı da kutluyorum ve kendilerine teşekkür ediyorum. Çünkü ülkemizin içinde bulunduğu salgın istilasında süreci çok iyi yönettikleri görülüyor. Halkımızın ve ülke ekonomisinin bu krizi en az hasarla atlatabilmesi için büyük bir gayret gösteriyorlar. Ayrıca Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamış olduğu 100 milyarlık ekonomik paketin vatandaşlarımızı rahatlatmaya yönelik olması hepimiz için memnuniyet vericidir. Şu an coronavirüs nedeniyle etkilenen tüm işyerleri ve çalışanları ile emekliler ve vatandaşlarımız bu paketten yararlanmıştır. Bu paketten yararlanamayan bir kesim var ki, bu kesimin gözden kaçtığı veya unutulduğunu düşünüyorum; Diyanet İşleri Başkanlığı’nda çalışan kurs öğreticileri, geçici öğreticiler, vekil imam hatip, usta öğreticiler ne yazık ki bu pakette yer almamış. Biz, bu pakette yer almayan ve unutulan kurs öğreticilerinin sesi olmak, gözden kaçan önemli konulara dikkat çekmek istiyoruz. Ayrıca şunun da bilinmesini istiyorum; her zaman devletimizin ve milletimizin emrindeyiz. Özellikle doğal afetler, salgın gibi hastalıklarda ve herhangi bir felaket anında canımızla, malımızla devletimizin yanında olacağız.

Anlamı aynı, fakat yasa ve yönetmelikler de birine öğretmen, diğerine öğretici denmesi nedeniyle özlük ve mali haklarında büyük bir uçurum meydana getiren ve adaletsizliğe yol açan bu konunun bir an önce çözülmesini bekliyoruz. Öğretici, geçici görevli, vekil imam hatip, ücretli öğretmen ve usta öğretici asıl olarak halkı aydınlatıyor, yani öğretiyorlar.  MEB’e bağlı okullar da görev yapan öğretmenlerin özlük ve mali hakları her geçen gün iyileştiriliyor, korunuyor, haklarının kayba uğramaması için her türlü önlem alınıyor. Nitekim son olarak ücretli öğretmenlerin telafi derslerine alınacağı ve ek dersten yararlandırılacağı açıklandı. DİB’da görev yapan kurs öğreticileri, vekil imam hatipler, geçici öğreticiler ve usta öğreticilerin yaşadığı mağduriyet ve kayıplar ise gözden kaçıyor.  Burada ciddi bir adaletsizlik var. Coronavirüs nedeniyle evine ekmek götüremeyecek duruma düşen din görevlilerinin haklarının gözetilmesini istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı ekonomik paket gibi veya yeni bir KHK ile bu mağduriyete çözüm bulmasını bekliyoruz. MEB’de görev yapan 900 binden fazla öğretmen ek ders ücreti alırken, DİB’na bağlı kurslarda sayısı 20 bin civarında olan öğreticilerin ek ders ücretinden mahrum edilmelerini doğru bulmuyoruz.

MEB ve DİB’da görev yapan öğreticiler arasındaki özlük ve mali hakların birbirinden farklı olmasının Anayasa’ya aykırı olduğunu değerlendiriyoruz. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı herkes temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet ilkesi gereğince yararlanır. Anayasa’nın 10. Maddesindeki eşitlik ilkesi gereğince de bir adaletsizlik söz konusudur. Devletin, toplumun refah, huzur ve mutluluğunu ve sosyal adaleti sağlama zorunluluğunu dikkate aldığımız zaman mağdur edilen kurs öğreticilerinin Sosyal Hukuk Devleti ilkesinin gereği olarak bu soruna kalıcı bir çözüm bulunması gerekiyor. Kendi inisiyatifleri dışında gelişen bir olay nedeniyle eğitime ve din hizmetlerine ara verilmiş olması onların özlük ve mali haklarının sona ereceği anlamına gelmemelidir. Sosyal Hukuk Devleti ilkesi bunu gerektirir, eşitlik ve sosyal adalet bunu gerektirir. Birinin hakkı korunurken diğerleri mağdur edilmemelidir.”

Diyanet Duyurular Sayfamız için TIKLAYINIZ

 

Diyanetliler Platformu  Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ

Dini Haberler Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ

Kaynak:Dini Haberler


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN
Koronavirüs ve DuamızÖnceki Haber

Koronavirüs ve Duamız

Ceset torbası veya tabutla defin caiz mi?Sonraki Haber

Ceset torbası veya tabutla defin caiz mi...

Yorum Yazın

Başka haber bulunmuyor!