A.Raif ÖZTÜRK

A.Raif ÖZTÜRK

Mail: araifozturk@hotmail.com

+18 İzleyince, İliklerime kadar ürperdim…

Çinin kuzey-Batı sınırda yaşayan Doğu Türkistanlı masum Müslümanlara yapılan işkencelerden, ürpererek bahsediyorum. 
Bir insana değil, öldürülmesi vacip olan vahşi bir hayvana bile işkence yapılmaz. Bunu bilen hayvan severler, derileri için fokları sopalarla öldüren avcılar için, birçok ülkelerde protesto mitingleri yapıyorlar. Dişleri için öldürülen filler adına âdetâ isyan ediyorlar. Fakat bölgelerindeki tabî zenginlikleri gasp edebilmek için, zalim ÇİN hükümetinin, tamamen masum, Müslüman, Türk olan Doğu Türkistanlı zavallılar için, maalesef üç maymunları uyguluyorlar. (Kör-sağır-dilsiz oluyorlar.) 
Oysa öyle zalimce işkencelerle kıyımlar yapıyorlar ki, en fazla birkaç tanesini seyrettikten sonra birkaç gün boğazınız düğümleniyor ve bir şey yiyemez oluyorsunuz. 
Azgın çeteler halinde dolaşıp, azınlığa düşürdükleri veya tek yakaladıkları Müslüman Türk gençleri, halsiz düşürünceye, bayılıncaya kadar dövüyorlar. Yere düşürdükten sonra ise bazen sopalarla, bazen kaldırım taşlarıyla, bazen de getirdikleri balyozlarla önce ellerini eziyorlar, sonra kollarını, ayaklarını ve sonunda da başlarını halkın gözü önünde eziyorlar. 
+18: Beni mahveden bir işkenceyle öldürme şekli ise Müslüman Türkleri çırılçıplak soyup, direklere bağlıyorlar. Azgın ve aç bırakılmış köpekleri onların üzerine salıyorlar. Köpekler ise önce kişinin cinsel organları parçalamaya ve yemeye başlıyor. İnsanın vücudunun çoğu parçalanıncaya kadar, kişi hemen ölmediği için uzun süre çığlıklar atıyorlar. Kalan vücut parçalarını ise aç bırakılmış vahşi köpekler parçalıyor.
Bu mazlum ve zavallı halkın, şikâyet edecek hiçbir mercileri de yok. Sadece kaçak videolarla duyurmaya çalışıyorlar, fakat zalim dünya milletleri ise bütün olanları sadistçe izliyorlar. Çünkü masum, mağdur, mazlum olanların tamamı Müslüman ve Türk…
1949’larda Doğu Türkistan’daki Müslüman Türk nüfusu %95 iken yarım asırdan beri yapılan asimilasyon, soykırım ve Yüce dinini terk etmeyenleri bahanesiz kamplara sürmeler ve direnenleri zalimce öldürmeler sebebiyle, boşalan bölgelere Çinlileri yerleştirdiler. 
Kamplarda Çinli zalimlerin tecavüzleri sebebiyle doğum yapan genç kadınların yavrularını daha ilk gün alarak, loğusa annelerini ise tekrar ağır iş kamplarına sürerek, işkenceyle ölmeleri sağlanıyor. 
Birkaç ay kadar önce bu VAHŞET işkenceleri gördüğümde; “Yüce Rabbim her şeyi ve bunları, hatta bunlara seyirci kalan VAHŞÎ ülkeleri mutlaka cezalandıracak, fakat nasıl?” diye çok düşünmüştüm. 
Henüz 10-15 gün geçmişti ki, Yüce Rabbim ÇİN’E gözle görülemeyecek kadar küçücük CORONA ordularını gönderdi ki, hâlen çaresizlik içinde çırpınıyorlar. Onların masum Uygur Müslüman Türklerini kamplara tıkmalarının on katı bir ceza ile tüm dünya ülkeleri nezdinde, onları karantinaya tıkarak mahkûm etti… 
Üstelik te o vahşîlerin rızıklarını öyle bir kesti ki, % 90 gelir kaynakları olan tüm ihracatları tamamen kesildi. Uygur Türkleri gibi açlığa, yalnızlığa, çaresizliğe ve çırpınarak ölümlere mahkûm etti. 
Sadece onları mı? Hayır!... 
Aynı görünmez CORONA ordusuyla, Çin işkencelerini seyrettikleri halde KÖR, SAĞIR ve DİLSİZ gibi davranan tüm güçlü ülkeleri de kasıp kavuruyor, evlerine kapatıyor, maçlar dâhil tüm eğlenceleri iptal ettiriyor ve çaresizlikler içinde paçavraya çeviriyor. 
Demek ki neymiş? 
“ALLAH ASLA İHMAL ETMEZ, İMHÂL EDERMİŞ.” (Yani biraz mühlet verirmiş.)
Bakınız Yüce Rabbimizin zâlimler hakkındaki vaadlerini bildiğimiz için, tekrar bazı belâ ve musibetler gelmeden, çok önemli bir hatırlatma daha yapacağım. 
Tâ ki hiç olmazsa bu vahşetlere de seyirci kalınmasın. 
Hadîs-i Şerifteki gibi; “Zulmü engellemek için ya tam gücünüzle gayret ediniz. Yâ sözlerinizle (veya yazılarınızla) etkileyerek engellemeye çalışınız. Veya kalplerinizle BUĞZEDEREK dualar ediniz ki, bu üçüncüsü de îmanın en zayıf mertebesidir.” 
Şimdi de, Budist HİNDULARIN da masum Müslümanları, aynı sadistliklerle, ulu orta, sokaklarda halkın hatta polislerin gözleri önünde, 10 vahşi kişi, yalnız yakaladıkları bir Müslümanı döve döve başını taşlara vura vura öldürmeleri, bizleri yine kahrediyor. 
İşte LİNKLERİ:    
https://yandex.com.tr/video/preview/?filmId=12724319867249689874&text=hindular%C4%B1n%20m%C3%BCsl%C3%BCmanlara%20zul%C3%BCmleri&noreask=1&path=wizard&parent-reqid=1584366636587051-1252748052757620079403540-man1-3524&redircnt=1584367479.1 
https://www.yeniakit.com.tr/haber/300-milyon-muslumana-hindu-zulmu-541320.html 
•    Yine dünya çapında bir musibet ve belâ geleceğini bilmek için KÂHİN olmaya gerek yok. Çaresizlere ve masumlara karşı acımasızca ZULÜMLER varsa, çoğunluk ta bu zulümlere SEYİRCİ KALIYORSA, Allah’ın cc. Gazabını, belâ ve âfetlerini bekleyin!... 
Çünkü SINAV sahneleri de tarih te tekerrür ediyor. Enbiya Sûresi 21. Âyet: “Hâlbuki (halkı) zâlim olan nice şehirleri (beldeleri) kırıp geçirdik; onlardan sonra da (sınav için) başka kavimler meydana getirdik. (Bu ve benzeri anlamda, Kur’ânda 8 âyet daha var.)
Evet, tarih te sınav sahneleri de tekerrür ediyor. Eğer bizler bu CORONA ordusunun tahribatından ibret alıp, Allah’ın cc, tüm emir ve yasaklarına azâmî derecede riâyet edersek, önceki yıllardaki sağlık ve âfiyetle, sınavımıza devam edeceğiz, inşaallah…

Facebook Yorum

Yorum Yazın