Başkan Görmez, üniversite camilerinde görev yapan imamlarla bir araya geldi

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
0
Diyanet İşleri Başkanlığı, Türkiye genelinde üniversite kampüs camilerinde görev yapan 52 imam-hatibi Ankara'ya davet ederek, iki günlük bir çalıştay düzenledi.

Diyanet İşleri Başkanlığı, Türkiye genelinde üniversite kampüs camilerinde görev yapan 52 imam-hatibi Ankara'ya davet ederek, iki günlük bir çalıştay düzenledi.

 

 

Din Hizmetleri Genel Müdürlüğünün düzenlediği iki günlük çalıştayın son gününde üniversite camilerinin imam-hatiplerine seslenen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığının teşkilat mensuplarının gençlerden oluştuğunu vurgulayarak, “Böyle bir genç kitlenin, artık gençlerin gönül dünyasına hitap edecek dil ve üslubu yakalamaları, kendi bilgi birikimleri ve donanımlarını buna göre gözden geçirmeleri, camilerimizi gençleştirmeleri, onların anlayacağı bir dil ve üslup ile her insana kendi dünyasını dikkate alarak, ona yönelik bir söylem geliştirmesi peygamberi bir metoddur” dedi.

Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nü yaptığı çalışmalar içinde tüm genelleri bitirerek, her çalışmanın muhatap kitlesini dikkate alarak yaptığı çalışmalardan dolayı tebrik eden Başkan Görmez, şunları söyledi;

“Rahmete davet merhametli olmalıdır…”

Türkiye’nin nüfusunun büyük kısmı gençlerden oluşuyor. Ama bizim ibadet mekanlarımız, ibadet mekanlarımızda verdiğimiz dersler, kullandığımız dil üslup daha çok yaşlılara hitap etmekteydi. Kuran’ın Mekke’de kullandığı dil ve üslup ile Medine’de kullandığı dil ve üslup birbirinden farklıdır. Davet meselesi rahmete çağrıdır. Bizim davetimiz rahmetedir. Öyleyse rahmete davet merhametli olacak. Rahmete davet, rahmet içerecek. Bu konular üzerine fazla durmaya zamanımız olmadı.

“Üniversiteli gençlik, camiye geldiklerinde zihinlerindeki sorular yanıt bulmalı…”

Son zamanlarda bütün üniversitelerde camiler inşa etmeye başladık. 80’i aşkın camide şu anda inşaat devam ediyor. Üniversite gençliği kafasında ve zihninde binlerce soru ile Cumaya geliyor. Üniversitelerde camilere geliyorlar, sizden hutbeler ve vaazlar dinliyorlar. Ben bile kaleme almış olsam, gönderdiğim hutbe metni eğer gençliğin dünyasına hitap etmiyorsa sizin bir iletişime geçerek, oraya uygun dil ve üslupta ısrar etmeniz lazım.

“Üniversite Camileri adıyla yeni bir kategori belirlendi…”

Camilerin tasnifinde üniversite camisi şeklinde ayrı bir kategori belirledik.  Bu dili bu üslubu bilmeyen hiçbir arkadaşımız orada görev almamalı. Orada görevli arkadaşlarımız, bölümlerde kaç öğrenci var, bunların kaçı camiye geliyor, dini ihtiyaçları nelerdir, onların cevap vermekte zorlandığı teolojik sorunlar nelerdir bunları bilmesi lazım. Bir üniversite camisinde nasıl görev yapılır? konusunda Diyanet’in bir çalışması olması gerekir. Öğrenciler aktif olarak bu çalışmanın içinde olması gerekir. İmamlar öğrencilere nasıl bir hizmet beklediklerini sormaları gerekir.

“Tarih boyunca mabet ile üniversite iç içe olmuştur…”

Tarih boyunca mabet ile üniversite iç içe olmuştur. İşin enteresan tarafı üniversiteler mabetlerden doğmuştur. Üniversiteler mabedi doğurmadı, mabetler üniversiteleri doğurdu. Dünyanın bütün büyük üniversitelerinin tam merkezinde bir mabet vardır. Oxford üniversitesine neden ‘oxford’ denilmiştir biliyor musunuz? Endülüs’te tahsil görüp, Oxford’ta üniversite kurmak, mabet inşa etmek üzere  dönen papaz, öküzün sırtında şehre girdiği için Oxford adını almıştır. Oxford Üniversitesinin tam merkezinde her odadan görülen bir kilise vardır.

“Cambridge Üniversitesi'ne bir cami inşa edeceğiz…”

Cambridge Üniversitesi'nin tam merkezinde bir kilise vardır. Şimdi biz bu üniversitenin yakınına bir cami inşa edeceğiz. Sizlere önerim, mihrabın önünde oturmalıyız, öğrenciler, hocalar oturmalı. Konuyu siz sınırlayabilirsiniz. Doğrudan bir diyalog içinde ‘siz soracaksınız ben cevaplayacağım’ diyeceksiniz. Bunu yapmalıyız. Gençlerin sorularına cevap vermek kolay değildir. Bugünkü gençlerin sorularına cevap vermekte zorlanıyorum. O nedenle çok okumalıyız. Her arkadaşımızın okuma programı olması lazım.  Üniversite camilerinde kendimizi yetiştirmemiz lazım.

“Diyanet, açık bir üniversite gibi çalışıyor…”

Türkiye’de son 10 yılda 40-50 tane ilahiyat fakültesi açıldı. Bu ilahiyat fakültelerinin hepsini Diyanet personeli kurdu. Kimse bunu bilmiyor. Doktora yapan arkadaşlarımızın hepsini biz buralara hoca olarak verdik. Şu anda her biri o üniversitelerde anabilim dalı başkanı. Biz açık üniversite gibi çalışan müesseseyiz elhamdülillah. Olmamız gereken yerde miyiz değiliz. Daha iyi yerlerde olmalıyız.

 

Kaynak Diyanet İşleri Başkanlığı [ Okunma Sayısı: 114 ]

 

Anahtar Kelimeler:

  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN
Sözleşmeli İmam Hatip Alımı Taban PuanlarıÖnceki Haber

Sözleşmeli İmam Hatip Alımı Taban Puanla...

Hak Bir Sen Üyeleri Umreden DöndüSonraki Haber

Hak Bir Sen Üyeleri Umreden Döndü

Yorum Yazın

Başka haber bulunmuyor!