A. Raif ÖZTÜRK

A. Raif ÖZTÜRK

Mail: araifozturk@hotmail.com

BM’de, ABD’de Gazze Fırtınaları ve MUHÂLEFET

ÖNCE NETANYAHU’NUN ÇILGINLIKLARI:

Netanyahu, 21.09.2025’te Filistin’i tanıma kararı alan ülkelerin yöneticilerine; “Siz terörizme (teröristlere) büyük bir ödül veriyorsunuz” diyerek, ABD dönüşünde yaptırım uygulayacağını zırvaladı. 

Yâhu Allah aşkına: Terörizm; üzerlerine acımasızca, cânîce ve vahşîce bombalar yağdırılırken, kendi vatanlarını terk etmemek için, sürgünlere, işgâllere, evsizliklere, açlıklara, susuzluklara, çaresizliklere mâsumca direnmek midir?” 

Yoksa terörizm; Yıllarca UCM/ICC Yasalarına göre %100Savaş Suçlarıişleyerek, bebek, çoluk-çocuk, kadın, mâsum, çiftçi, Doktor, Basın mensubu, Din adamı demeden, üzerlerine acımasızca ve tonlarca (Hiroşima’nın tam 5 katı, 75 000 TON) bombalar yağdırarak, eli silâhsızları canavarca öldürmek midir? Bu nasıl bir gözü dönmüşlük ve ÇILGINLIKTIR?.. 

İşte O AKIL ALMAZ DEHŞETİN BELGESİ:

UNICEF, “Gazze'de her gün ortalama 28 çocuk katlediliyor.” 

UNICEF,Gazze'de 22 ayda 18 binden fazla çocuğun öldürüldüğünü belirterek, "Gazze'de HER GÜN, ortalama bir sınıf dolusu çocuk öldürülüyor." ifadesini kullandı.

SORU: Acaba bu çocuklar mı terörist? Yoksa İsrail mi, yani Netanyahu mu? 

Bu nasıl aymazlıktır ki, Filistin’i resmen tanıyan ülkelere karşı Netanyahu, “Siz terörizme (teröristlere) büyük bir ödül veriyorsunuz” cümlesini kullanabiliyor?..

Bu konu öylesine çok önemli ki; UNICEF’İN resmi raporundan sonra, bu acımasızca ÇOCUK KATLİÂMLARI, MİLYONER programında bile iki hafta tekrâren yayınlandı. 

Filistin’deki bu alçaklıkları yakından takip eden bir Bayan Ateist; “Ben İslâm’daki Cehennem inancı nedeniyle ateist olmuştum. Fakat Gazze’deki halkın direnişlerine karşı, o acımasız katliâmları gördükten sonra, CEHENNEMİN ŞART OLDUĞUNU anladım ve Ateistlikten kurtuldum” diyor ve Müslüman oluyor.

Yapılan ciddi araştırmalarla ve tespitlerle, Gazze’deki bu kararlı direnişleri gören tüm Dünya insanları içinde, 100 000 civarında İHTİDÂ(İslâm Dînine girerek şereflenme olayları) ayrıca, önemli bir HİKMET yönüdür…

***

  • Şimdi gelelim BM’nin 80. Genel Kurlunda, 160 ülke liderlerinin bulunduğu toplantıda, Ülkemizin Cumhurbaşkanının haykırışlarına: 

Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan, BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasında, Gazze’deki mâsum halka karşı yapılan soykırımları, işgâlleri, ilhâkları, açlıktan ölümleri FOTOĞRAFLARIYLA anlatarak, “Bu CİNNET HÂLİ, artık devam edemez” diyerek haykırdı.

“Gazze’deki soykırım, gözlerimizin önünde 700 günü aşkın süredir devam ediyor” diyerek, BM Kürsüsünde, bir deri-bir kemik kalmış çocukların ve yağdırılan bombalara rağmen, yardım sıralarında boş tencerelerle bekleşen kadın ve çocukları da resimlerini gösterdi. SU ve UN alabilmek için sıra bekleyenlere bile Bombalar yağdırıldığını, belgeleriyle anlattı. “Çocukların, bebeklerin açlıktan ve ilâçsızlıktan öldürüldüğü bir dünyada, hiç huzur olur mu?” diye tepki gösterdi.

Sn. Cumhurbaşkanı; yardım görevlilerinin, Doktor ve hemşirelerin, gazetecilerin vs. bile acımasızca öldürüldüğünden de bahsederek, “Gazze’de SAVAŞ YOK! Karşılıklı iki ordu yok! Bir yanda elinde EN MODERN SİLÂLARI olan DÜZENLİ bir ordu var. Diğer tarafta ise mâsum siviller var” diyerek,bu konudaki VEBÂLİN, sessiz kalan BM ve Dünya ülkelerinin liderleri üzerinde olduğunu haykırdı… (Bu konuşmayı dikkatlice izleyen Trump için de bir VEBÂL olduğu, ayrıca çok anlam taşımaktadır.)

  • MUHALEFETİN, ÜÇ MAYMUNLARI OYNAMALARI:

Bütün bu üstün başarılı gelişmelere rağmen, Ana Muhalefet lideri utanmadan, sıkılmadan “Erdoğan’ın konuşmalarında Gazze’nin G’si de, Filistin’in F’si bile yoktu!.. “Eli boş döndü” diyebiliyor. Bu kişi acaba, tüm insanlığı KÖR ve SAĞIR mı zannediyor? Bu nasıl bir basiretsizliktir? Böyle basiretsizlerin sözlerine, acaba bundan sonra nasıl güvenilecek?..

Şâyet Sn. Cumhurbaşkanı’nın konuşmaları, Dünya Devletlerinin liderleri üzerinde etkili olamadıysa; BM Kürsüsünde Netanyahu konuşmaya başlayınca, acaba bu Dünya liderlerinin büyük çoğunluğu, topluca salonu niçin terk ettiler ki?.. Netanyahu’uya en büyük ŞOKU yaşatarak, az sayıda kalan yandaşlarına konuşmaya, niçin mecbur ettiler?..

Cumhurbaşkanımızın BM Kürsüsündeki tüm konuşmalarında, “Netanyahu’nın SAVAŞ SUÇLUSU olduğunu belgeleriyle haykırdığı halde”; Sn. Özel’in "Trump’a, ‘Netanyahu savaş suçlusudur’de, seni Esenboğa’da karşılayacağım" sözüne KILIF ARAMA ÇABALARI, acaba liderliğin yüzkarası değil de nedir?

Yavru muhalefetin bazı zavallıları ise tepki gösterecek bir kusur bulamayınca; Sn. Cumhurbaşkanı’nın Uluslararası Prosedür gereği olarak ve istediklerini alabilmek için, ABD Başkanı Trump’a “dostum” demesini dillerine doluyorlar. Eğer bu tepki cehâletlerinden değilse, sinsi bir şekilde kıskançlıklarından ve âcizliklerinden kaynaklanıyor demektir. 

Evet saygıdeğer dostlarım, bu hamur çok su götürür. Köşe yazısı sınırlarını zorlamayalım. Gazze ve Filistin’deki kardeşlerimizin hatırına, bu hafta bu konuya bir nebze girmiş olduk. Saygı ve muhabbetlerimle…

Facebook Yorum

Yorum Yazın