Eyy Âhiret yolcuları, hazır olun…
Uzun yıllardan beri bendenize çokça sorulan bir soruya, artık yazarak cevap vermeye mecbur kaldım. Tâ ki bu konuda hiç kimse merakta kalmasın.
SORU ŞU: Hocam, kitaplarınızdaki Editör bilgilerine göre; siz AR-GE olarak teknik araştırmalar yapmak üzere 1980’de İngiltere’ye, 1986’da Japonya’ya gönderildiniz. Ayrıca basın mensubu olarak, 1973 yılından beri her konuda araştırmalar yaptınız. Birçok hayırlı etkinliklere imzalar attınız. Fakat köşe yazılarınızı, bu bilgiler ve tecrübeleriniz üzerinde değil de niçin çok farklı konularda tanzim ve tahsis ediyorsunuz?
CEVAP: Bahsettiğiniz, o İngiltere’deki AR-GE çalışmalarım “Otomobil FAR CAMI teknolojisi” üzerineydi. O konudaki tespitlerim, okuyucuların sadece %1’ini ilgilendirebilirdi. Japonya’daki AR-GE çalışmalarım ise BORCAM üretimi teknolojisi ve devâsâ Robotik Makinalar hakkındaydı. Bu konuda yazılar yazsam, okuyucuların %5’ini ilgilendirebilirdi. Yani sadece %5-6’ya hitap etmiş olurdum.
Diğer konular ve etkinlikler hakkında ise meselâ en büyük Futbol Takımı hakkında yazı yazsam %30’lara, en büyük parti hakkında yazsam, en çok %40’lara hitap etmiş olurdum. Hangi konuda, hangi gruplar, kitleler veya topluluklar hakkında yazsam, %10-30 arası okuyucu kitlesine hitap etmiş olabilirdim.
- OYSA ben şimdi, %100’lerin tamamına hitap ediyorum.
Yani benim 1973’ten beri yazdığım konularım, insanlığın bir kısmını değil, %100’ünü de kapsıyor. Çünkü ben bütün bilgi, birikim, kültür ve tecrübelerimi, tüm ÂHİRET YOLCULARINA faydalı olmak için tanzim ve tahsis ediyorum.
- Şimdi ben size soruyorum:
Acaba şu insanlık âlemi içinde, ÂHİRET YOLCUSU OLMAYAN tek bir kişi VAR MI?..
İster zengin ister fakir, ister âmir ister memur, ister patron ister işçi, ister profesör ister öğrenci, ister sanatçı ister izleyici, ister hukukçu ister mahkûm, ister yolcu ister mukîm, ister General ister er, hepsi de ÂHİRET YOLCUSU değil mi?..
Oysa âhiret yolculuğuna inanmayanlar bile, bu uzun BERZAH yolculuğundan ve EBEDÎ ÂHİRET Âlemlerine SEVK EDİLMEKTEN asla hariç tutulmayacak.
Uzun BERZAH yolculuğu ise BİNLERCE sene sürecek olan KABİR hayatı, Haşir, Kıyamet, Sırat, Mahkeme-i Kübra gibi, beş aşamalı ve çok çok tehlikeli ve zahmetli yolculuklardır.
İşte değerli okuyucularıma, böylesine önemli konularda faydalı olmanın, %100’lere hitap etmek olduğuna inancım tamdır.
Asla riya ve övünmek için değil, Allah cc rızasına talip olarak siz değerli okuyucularıma GÜVEN vermek için arz ediyorum ki:
Yukarıdaki Editörün bildirdiklerine ilâve olarak, diğer ciddi çalışmalarımı; bilim teknik ve Kültür bilgilerime, defalarca hatmettiğim Kur’ân tefsirli Mealleri ve 14 Ciltlik Risale-i Nur Külliyatının 50 yıllık tahsillerimi de ekleyerek, bu %100’lere hitap eden yazılarıma tahsis ediyorum. Tâ ki siz değerli Âhiret yolcularına doğru bilgi verirken, bir hata yapmayayım.
Âhiretteki Mahkeme-i Kübra, Allah’a dönüşte, bu fânî ömrümüzün hesabının görüldüğü son duraktır. Bu dünya sınavımız mutlaka bitecek, Mahkeme-i Kübra’da sınav sonuçlarımıza göre CENNET veya CEHENNEM atamaları yapılacak. Asla istisna yok…
Hz. Âdem AS ve yakın nesli 1000 seneden fazla yaşadılar. Oysa bugün 70-80 yıllık ömür ortalarımıza rağmen, hiç birimizin bir gün sonraya çıkacağımızın bile garantisi yok. Her insan ne kadar yaşarsa yaşasın, mutlaka ölecektir. Gencecik yaşlarda gözlerimizin önünde; trafik kazaları, kalp krizleri, iş kazaları, saldırılar, kör kurşunlar, savaşlar, boğulma veya herhangi sebeplerle ansızın ölenlerin sayısı hiç de az değil.
NETİCE: İşte bu nedenlerle, hiçbir şüphe yok ki herkes âhiret yolcusudur.
En güzel, en hayırlı, en faydalı, en makbul ve en isabetli hizmetler de, Âhiret yolcularının bu BİNLERCE senelik upuzun yolculuklarına ışık tutmaktır. Bu upuzun yolculuklarda tökezlememek için, Kâinatın ve Âhiretin Yegâne Hâkiminin, SELÂMETİMİZ için hazırladığı kurtuluş reçetelerini sunarak, her yolcuya Navigasyon misali yol göstermek, elbette en önemli bir hizmettir.
İşte bendeniz bu nedenlerle, sadece bu konularda ve belgesel ağırlıklı KÖŞE YAZILARI ve KİTAPLAR yazıyorum. Öyle yâ, hiç ummadığımız bir zamanda Hz. Azrail’i karşımızda gördüğümüzde, O’nu hazırlıklı olarak karşılamanın huzur ve mutluluğunu yaşayalım.
Yüce Rabbimiz, Sekerat ânımızda bir Meleğin bize;“Ey ahiret yolcusu! Eğer Allah’ın rızasını kazandın da bu yola çıktıysan, sana müjdeler olsun.”..hitabına lâyık eylesin.
..Ve kesinlikle;“Yok eğer O'nun cc öfkesini kazandın da öyle bu yola çıktıysan, sana yazıklar olsun.” ..hitabından, bizleri muhafaza eylesin. Âmîn, âmîn, Elfü elfi âmîn…
Facebook Yorum
Yorum Yazın