Güncellenmek Farzdır

2013 yılında Dershane tartışmasıyla başlanan, önce Paralel Devlet Yapılanması (PDY) sonra FETÖ (Fethullahçı Terör Örgütü) olarak devam eden tartışma süreci için ‘Yüzyılın en hayırlı tartışma’ diyorum yıllardır. 2014 yılında ‘Cemaatlerin Bağlama Problemi’ adıyla konuya dair fikirlerimi ihtiva eden bir kitap çalışması da yayınladım.

Güncelleme!

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Dini yorumlarımızı güncellemeliyiz’ demesi üzerine yeni bir tartışma başladı. Güncelleme ile kast edilen şey, İstiklal Marşı yazarımız Mehmet Akif Ersoy’un ‘Doğrudan doğruya Kur’an’dan alıp ilhâmı,
Asrın idrâkine söyletmeliyiz İslâm’ı’ mısralarında ifade ettiği gerçektir.

Bu tartışma da uzun süre devam edecek ve inşallah hayırlı bir sonuca götürecek milletimizi. Cumhurbaşkanımızın böyle bir çıkış yapmasına sebep olan şey, bazı hocaların kadına şiddet merkezli söylemleri oldu. ‘Erkek, eşini deşarj olmak için dövebilir’ diyecek kadar ileri giden birçok konuşma videosu yayınlandı sosyal medyada. Deşarj olmak için birini dövmekten bahseden hocalar, bu ifadeleri kendileri uydurmuyor, üzerine düşünmeden okudukları kaynaklardan aktarım yapıyorlar.

Kuranı Kerim’de eşinizi dövün (darebe) emri olduğunu iddia edenler, Kuran’ın yaşam bulmuş tefsiri olan (yürüyen Kuran) Peygamberimizin hayatı üzerine hiç mi düşünmüyorlar? Peygamberimizin hiçbir eşine şamar bile atmadığını, hiçbir çocuğun kulağını bile çekmediğini bilmiyorlar mı? Maalesef birçok müfessir eş dövmeye Kuran’ın izin verdiğini yazıyor ama Peygamberimizin hayatında böyle bir örneğin olmadığını atlıyorlar. Şahsen Kuran’da geçen darp etme iznini dayak atmak değil, karşısında darbe yapmış bir komutan gibi dik durmak olarak anlıyorum.

Konumuz Kuran’da geçen fiil değil, hoca bildiğimiz koca koca insanların nasıl bu kadar basit hatalar yapıyor olmasıdır. Sahi neden bu kadar basit hatalar yapıp hem kendilerini rezil ediyor hem dindar insanları üzüyorlar?

Düşünmeden nakletme…

Sağlam kaynak olarak öğrendiği, büyük alim olarak bildiği insanların kitaplarını okurken, okuduklarını sadece ezberleyen, ezberledikleri üzerine düşünmeyen herkes aynı hatayı yapar. Değil bir alimin veya müfessirin kitabı veya yorumları, Müslüman, Allah’ın kelamı olan Kuran’ı okurken bile düşünmek zorundadır. Çünkü Allah kendi anlattığı üzerine bile düşünmeyi emrediyor. Düşünmek Farzdır. Düşünmeden nakledenler, aklını kullanmamanın bedelini mahcup olarak öderler.

Düşünmeyen İmamın komik hatası

Şehir merkezine çok uzak olan dağ başında bir köye yeni atanan İmam, bakmış ki herkes abdest alırken sallanıyor. Önce sadece birkaç kişi bunu alışkanlık edindi sanan yeni İmam, herkesin sallanarak abdest aldığını görünce merak etmiş.

‘Neden abdest alırken sallanıyorsunuz?’ diye sormuş. ‘30 yıl köyümüzde imamlık yapan hoca bize böyle öğretti. Sen o hocadan daha iyi mi bileceksin?’ cevabını alınca iyice şaşırmış. Hangi kitaba baktıysa, kime sorduysa, abdest alırken sallanmakla ilgili bir kaynak bulamamış.

Eski imamın şehir merkezinde yaşadığını öğrenince, ilk fırsatta ziyaretine gitmiş. Durumu sorunca aldığı cevaba iyice şaşırmış. 30 yıl o köyde imamlık yapmış olan emekli hoca, abdest alırken sallanmak gerektiğini iddia ediyor, bunu da Osmanlıca fıkıh kitaplarından öğrendiğini iddia ediyor. Muhtemelen Mızraklı İlmihalidir.

Genç İmam bu abdest alma şeklinin kaynağını görmek istiyor. Emekli İmam raftan aldığı Osmanlıca kitaptan abdest bahsini açıyor. Kitapta ‘Abdest alırken büzüğünüzü oynatın’ yazısını gösteriyor.

Bu yazıyı gören genç İmam başlıyor gülmeye. ‘Ah be hocam! Sen hiç aklını kullanmaz mısın? Burada ‘Abdest alırken yüzüğünüzü oynatın yazıyor. Alttaki iki noktanın arasına sinek pislediği için sen ‘yüzük’ yerine ‘büzük’ okumuşsun. Millete yıllarca yanlış öğretmişsin’ demiş.

Arapça bilmeyenler için izah edeyim. Arapça ‘y’ harfinin altında iki nokta, ‘b ‘ harfinin altında bir nokta vardır. İki noktalı ‘y’ harfinin noktaları arasına sinek pisleyince veya çok yakın noktalamak yaptığınızda ‘b’ harfi gibi okunur.

Aklını kullanmadan, kaynaklarda yazılı olanı din diye millete anlatan hocalar, akılsızlıklarının bedelini ödemeye devam ederler. Bu hataları yüzünden hem kendilerine yazık ediyorlar hem de din düşmanlarının eline koz veriyorlar.

Güncellenmeye karşı olanların sinsi karşı atağı.

Cumhurbaşkanımızın ‘güncelleme’ çıkışı, ‘Atalar Dini’ ile geçinen Din Tüccarlarını hayli rahatsız etti. Şimdilik açıktan seslerini çıkartamıyorlar. Ancak önümüzdeki günlerde bu tartışma çok daha fazla alevlenecek. Bazıları o kadar sinsice alt yapı hazırlıyorlar ki, Tayyip Erdoğan’ı Emevi yönetiminin zalim yöneticilerine, kendilerini de İmamı Azam’a benzetme kurnazlığı yapıyorlar.

Allah bu insanların şerrinden milletimizi ve ümmeti korusun.

Allah bu şer odaklarına fırsat vermesin…

Sait ÇAMLICA