A. Raif ÖZTÜRK

A. Raif ÖZTÜRK

Mail: araifozturk@hotmail.com

Organ Mafyasına Lütfen DİKKAT

AMAN DİKKAT!..

Gözlerimizin nuru evlâtlarımız, organ mafyasıyla ilgili olarak, çok büyük tehlike altında.

Son zamanlardaki Filistin, Gazze işgâl ve katliamları, İran-İsrail ve ABD, Rusya Ukrayna savaşları, Sel ve deprem felâketleri, YÜZLERCE ORMAN YANGINLARI(26 Haziran-3 Temmuz arası bir haftada 624 yangın) felâketlerini fırsat bilen ORGAN MAFYASI, sinsi faaliyetleriniöylesine arttırdı ki hayret edeceksiniz!..

Tüm dikkatler yukarıdaki felâketlere çevrilmişken, tüm yürekler, akıllar ve ANA HABERLER yukarıdaki felâketlere odaklanmışken; organ mafyasıyla ilgili korkunç haberler, yukarıdaki yüzlerce felâket haberlerinin arasında, kamuoyunun gözlerinden kaçıyor.

İşte bu nedenle bendeniz bugün, gözden kaçan bu büyük tehlikeye, canlı örnekleriyle dikkat çekmek istiyorum. Tâki evlâtlarımızı bu sinsi tuzaklardan koruyalım, inşâAllah…

• Bir kişi, ara sokakta bebek arabasıyla ilerleyen bayanın, önce telefonunu veya çantasını alıp kaçıyor. Anne,çantasının peşinden birkaç adım koştuğunda, şebekeden diğer kişi bebeği kapıp, bekleyen arabalarına binerek kaçıyor. Anne her ne kadar feryat etse de, artık iş işten geçmiş oluyor…

• BİR BAŞKA OLAY: Organ mafyasının bir elemanı, çocuk parkında yalnız oynayan 10-12 yaşlarındaki çocuğun yayına yaklaşıyor. Kendisinin de yalnız olduğunu söyleyerek, birlikte oynamalarını teklif ediyor. Tahterevallinin bir tarafına çocuğu oturtarak, karşılıklı oynuyorken, yabancı kişi sürekli konuşuyor. Çocuğu değişik salıncaklarda sallarken, bisikleti olup olmadığını soruyor. “Yok” cevabını alınca, şurada hemen yakında kendisinin ve yeğeninin yepyeni bisikletleri olduğunu söyleyerek, şu caddede birlikte bisiklet sürmeyi teklif ediyor. “Oraya kadar yürümeyelim” diyerek, saf ve temiz kalpli çocuğu arabasına bindirince, iş işten geçmiş oluyor. 

• BU OLAY DAHA ÇOK İLGİNÇ: Bir apartmanda, bir kadın ile oğlu birlikte yaşıyorlar. Alt kattaki boş daireye, kısa zamanda perdeleri takılınca, kiralandığı düşünülüyor. Bir süre sonra o kadının kapısı tıklatılıyor. Kapıda bir kadın ile delikanlı bir çocuk görülüyor. Kapıdaki kadın; “merhabalar, bir buraya yeni taşındık, yarın bu yetim oğlumun doğum günü partisi var. Biz burada hiç kimseyi tanımıyoruz. N’oolur aynı yaştaki oğlunuzu bir saatliğine gönderiniz ki, oğlum da biraz mutlu olsun”gibi sözlerle yalvarıyor. Kadın üzülerek, kendi oğlunu alt kata gönderiyor. 

Aradan 1,5 saat geçince, kadın merak edip, alt kattaki doğum günü partisinin müzik gürültüleriyle inleyen zilinidefalarca çalıyor, kapıyı yumrukluyor, fakat kapı açılmıyor. Kadın, “eğlenceye daldıkları için, duymuyorlar” düşüncesiyle evine çıkıyor. 

1-2 Saat içinde işten eve gelen kocasına bu durumu endişeyle anlatıyor. Adam da o kapıyı defalarca yumruklayıp zili çaldığı halde açılmayınca, hemen polis çağırıyor. Ekipler gelip, müzik gümbürtüleri olan evin kapısına tabancalarıyla vurdukları halde açılmayınca, koçbaşı ile kapıyı kırıp içeriye giriyorlar. 

Bir bakıyorlar ki perdeleri takılı olan ev bomboş. Sadece gümbür gümbür çalan bir teyp var. Tüm odalar hızlıca aranıyor ve o gencecik delikanlı banyoda, yerde, kanlar içinde ölü bulunuyor. Dikkatle incelendiğinde ise BÜTÜN ORGANLARININ ALINDIĞI tespit ediliyor…

• Son aylarda, organ mafyasına ait, bunlara benzer birçok olaylar yaşanıyor. Ancak köşe yazısı sınırlarını zorlamamak için sizleri, diğerlerini araştırmaya ve çok daha dikkatli olmaya, hatta bu yazıyı tüm sevdiklerinizle paylaşarak, birçok masum evlâtları bu tuzaklardan korumaya ve kurtarmaya davet ediyorum…

***

MADALYONUN DİĞER YÜZÜ:

Bu ilginç ve ibretlik olaylar, bendenize binlerce kat daha tehlikeli ihmallerimizi hatırlattı. 

Şöyle ki:

Yukarıdaki sinsi olaylar, gözlerimizin nûru olan evlâtlarımızı tuzaklara düşürüp öldürmekle, elbette çok büyük ıstıraplar yaşatıyor. Evlâtlarımız için bu kayıp, geri kalan 70-80 senelik ömürlerine mâl oluyor. Elbette asla küçümsenemez…

Oysa benim hatırladığım tehlikeli İHMALLERİMİZLE; gözlerimizin nûru olan evlâtlarımızın 70-80 senelik ömürlerini değil,BİNLERCE senelik BERZAH (Kabir, Haşir, Kıyamet, Sırat, Mahkeme-i Kübra) HAYATLARINI mahvediyoruz.

Hatta Milyarlarca değil, SONSUZ ve SINIRSIZ olan Âhiret hayatlarında CENNETLERİ kazandırmak varken, EBEDÎ Cehennemlerine sebep oluyoruz.

İşte BU TEHLİKELİ İHMALLERİMİZ:

Evlâtlarımıza, 80-100 senelik dünya hayatları için en az 12 sene, daha kaliteli bir hayat için 15-20 sene tahsillerle, milyonlarca liralar harcıyoruz. 

Fakat BİNLERCE senelik BERZAH ve EBEDÎ ÂHİRET HAYATLARINI Cehennemlerden kurtarıp, Ebedi Cennetleri kazanmaları için, sadece 3-5 senelik DÎNÎ ve KUR’ÂN eğitimlerini, maalesef İHMÂL EDİYORUZ…

Oysa Yüce Rabbimiz, bizler SINAVDA olduğumuz halde, TahrimS., 6. Âyette bizlere kopya vererek; “Ey inananlar! Kendinizi ve çoluk çocuğunuzu Cehennem ateşinden koruyun; onun yakıtı, insanlar ve taşlardır” ..buyurarak bizleri apaçık bir ikazla uyarmıyor mu?..

• Hatırladım ve henüz sınavımız devam ediyorken,hatırlatmak istedim…

Facebook Yorum

Yorum Yazın